bugün

özlemek

insan özlüyor işte. Neyi özlediğini bile bilmeden özlüyor. Sadece bu duyguyu hissediyorum özlenen birisi bile değil. Bir özlem var sadece içimde.

düşününce istediğim yok bile ama öyle ağır ki birisine bağlandığında kolaylaşıyor sanki. Onu düşünmek özlemi hissetmekten daha kolay. Onunla hayal kurmak eskiye dair anıları canlandırmak tekrar elini tutmak gülüşünü görmek isteği sanki özlemi hissetmekten daha kolay geliyor.

Özlem geçmişe dair geçmişimde kimi istiyorsam o gün onu özlüyorum. Çoğu gün de aynı kişiyi. Zor olanı seçiyor gibiyim aslına bakarsan. Bu özlemi birisine adamakta bu ağır duygudan kurtarmıyor. Bu sefer de onun özlemi icimde aşkı tetikliyor. Asla karşılık alamayacağım. Aslına bakarsan bir süre onu da buna inandırabilirim. Belki biraz yaşayabilirim. Ama onu hayatımda da istemiyorum ki. Bu sadece yalanın yalanı doğurduğu gibi bir bağın başka bir bağı doğurması olur ama hepsi yalandan ibaret. Hepsi bir oyun..

Sadece içimdeki özlemi taşımak bunca uğraştan niye daha zor geliyor bilmiyorum.

Özlem çok zor bir duygu. Ve tanımı da yok. Çünkü içimde kalbimde midemde dönüp duran beynimi tetikleyip hücrelerime kanser gibi karışan adeta bir hastalık. Bu yüzden sevmiyorum özlemi.

Keşke diğer insanlar gibi özlem duymadan yaşamayı öğrenebilseydim.