aynı anda kalbimiz, beynimiz ve ağzımız bambaşka şeyler söyleyebilir. ama o bir yolunu bulur, yine anlatır. türlü türlü duygulara sevk eder. öyle derin metinler yazıyor ki, kendimizi buluyoruz.
“öyle birine aşık ol ki, her şeyi unut.
birini pencere kenarına çiçek koyacak kadar sev.
çok sev, çok küs, çok barış.”