bugün

erdemle kırbaçlanan kadın

bana romandan ziyade felsefi bir metin havası vermiş kitap. zira justine in karsılastıgı "kotu adamlar"ın kişiligini tasvir etmedeki abartılar, yine bu kotu kisilerin -kendilerinden hic de beklenmeyen bir sekilde- verdigi felsefi demecler bu dusuncemi destekler nitelikte. ayrıca eserde justine in saflıgı ve basına gelenler, bir sure sonra okuyucunun gozune sokulur bir halde anlatılmaya baslanmıs ki bu durum zaman zaman sinirleri de geriyor acıkcası. muhtemelen marquis de sade bunu okuyucunun dikkatini cekmek icin ve derdini ele gune gosterebilmek icin yapmıstır.

işte bu yonler dusunuldugunde, genel roman kalıbından cıkan ve yazarın suc/ceza ve erdem kavramlarını kısmen kişi/mekan/zaman olgularından faydalanarak sundugu bir felsefe eseri olarak da gorulebilir.