bugün
- sözlük abazanları kız bulduğu zaman olacaklar12
- şarap içip entry girmek8
- hangi süper güce sahip olmak isterdiniz17
- icardi190513
- utanmadan fenerbahçe kollanıyor diyebilmek8
- galatasaray31
- ali koç12
- kocaeli de ders basan veli9
- hadise'nin külotla marş söylemesi27
- allah neye benzer14
- ilkokuldaki sevgilinizle yaptığınız çılgınlıklar11
- okan buruk'un rakiplerine küfür etmesi22
- fenerbahçe30
- albay kemal11
- fenerbahçe taraftarı13
- fenerbahçe 38 de 38 yapsa olacaklar10
- anın görüntüsü10
- bütün pitbullar uyutulmalı17
- son 22 yılın özeti12
- akp döneminde kürtlerin asimile olması9
- sinovac mı biontech mı12
- sözlük yazarlarına acı ama gerçek bir şey söyle9
- akp'nin galatasaray'ı destekleme nedeni8
- kulaklığını paylaşan erkek cuckold mudur8
- keyiflenmek için ne yapıyorsun9
- fettullah gülen'in ölmesi16
- kılıçdaroğlu'nun yeniden aday olacağım demesi19
- bu gece intihar edeceğim47
- ateist ve deistler bunu açıklasın12
- karısının onlyfans açmasına izin veren erkek11
- düğün yapmak akıl dışıdır11
- allah intikam sahibidir15
- fenerbahçe amblemindeki ot11
- kur an çevirisi yapmanın haram olması34
- mauro icardi23
- ülkemde başı açık tavuk is te mi yo rum8
- fransız kızın üzerine işeyen göçmen15
- dilan dere ile evlenmek11
- müslümanların anadili arapçadır13
- sevgiliyle uyumak13
- kadın vücudunun olağanüstü bir tasarım olması8
- emre belözoğlu15
- sözlüğün en iyi yazarı olmak11
- mert hakan yandaş16
- abberrline9
- 2023 2024 sezonu süper lig şampiyonu galatasaray17
- israil'in refahta sivil çadırlarını vurmasi27
- fenerbahçe'nin gs'nin balonunu patlatmış olması20
- astrolog meral güven20
- galatasaray ın verilmeyen penaltısı9
tipik standart besyo mezunu. beden eğitimi ve spor öğretmeliği mezunu birisi olarak bu size bu tiplerin nasıl ortaya çıktığını anlatayım. besyo okumak isteyen ve kazanan belli başlı tipler vardır. çocukluğundan beri belli bir spor branşı ile uğraşan ve bunun okulunu okumak isteyenler vardır ki kendimden örnek vereceğim. 12 yaşında voleybola başladım iki yılım da profesyonel liglerde geçti ve besyo okumak her zaman istediğim bir şeydi zaten.
besyo okuyan diğer tipler ise milliler ya da türkiye şampiyonluğu olan sporculardır. onlara zaten üniversitelerde kontenjan açılır ve yerleştirmeleri yapılır. bu sporcular genellikle okul ile beraber antrenmanı birlikte götüremediklerinden (çünkü ağır idman yapıyorlar) onları okulda pek göremeyiz. örneğin halterci sibel şimşek ya da fenerbahçeli kemal aslan bizimle aynı dönem okudu ama sibel ile ancak son sene tanışabildik falan.
bir de hayatında spor yapmamış ama hasbelkader besyoya kapak atmış tipler vardır. bu tipler momentumun ne olduğunu bile bilmeyen çift basmak ile tek basmak arasındaki farkı bilale anlatır gibi anlatmanız gereken adamlardır çünkü oraya gelene kadar spor yapmamışlardır, bir temelleri yoktur. bu tiplerin gidebilecekleri çok fazla yol da yoktur. ya okula girer girmez vücut geliştirmeye başlarlar ya da korfbol ve bocce gibi yeni peydah olan çok yüksek teknik ve beceri istemeyen spor dallarına yönelmeye başlarlar.
ben size söyleyeyim; ağırsağlam kanalında çıkıp konuşan cocuk standart besyo işsizi bir tiptir. size türkiye'de neden sporcu yetişmediğini de söyleyeyim. besyoların yarısından fazlası sporun ne olduğunu besyoda öğrenen adamlarla dolu. bu arkadaş da gayet belli ki besyoya girdiğinde spor yapmaya başlamış (en azından vücudunun üst kısmını çalıştırmış), anatomi ve egzersiz fizyolojisi hocalarının yakasına yapışıp onlardan ekstra bir şeyler kapmaya çalışmış bir arkadaş.
çocuk eleştri dahi kabul edemiyor. neden biliyor musunuz? türkiye'de spor yapan adam, besyo okuyan adam ya da kadın, kitap okumuyor. benim üniversitede yaşadığım en büyük sorun buydu mesela. kitap okuyan insan yok o okullarda. özellikle kızlar kitap okumuyor. kitaptan kastım spor tarihi, eğitim bilimleri falan da değil yani. herhangi bir roman okuyan adam yok. besyolarda cehalet çok üst düzeylerde. cümle kuramayan adamlar, hocaya soru soramayanlar, sorulan soruya cevap veremeyenler.
ben okula girdiğim zaman hem yüzme sınavı hem de parkur ile öğrenci alınıyordu ve öss puanı çok çok değerliydi. o zaman ilk derslerde öğretmenler herkese tek tek sorardı branşın ne diye. sınıfın %60'ı branşsızdı. adı sorulduğunda 3 dk cevap veremeyen çocuk gördüm. adını bilmediğinden falan değil elbette, o kadar insanın içerisinde dahi oturduğu sıradan konuşmaya utandı çocuk, özgüven o kadar dahi yok. şimdi öğretmen oldu, ben size sorayım o adam sizin çocuğunuz nasıl yetiştirecek. ben evde damacana kaldırıyorum hocam diyen birini dinledi bu kulaklar. istanbul'un göbeğinde öğretmenlik yapıyor o da şimdi.
neyse bu arkadaşa geri dönecek olursak; ben oturup her anlattığını uzun uzun dinlemedim ama konuştuklarında illa ki doğru ve yararlı şeyler bulabileceğinizi düşünüyorum. sonuçta o okullarda idealist öğretmenler tarafından bilim öğretiliyor. ben çok bilmişlik yapmasının sağa sola insanlara laf atmasının doğru olmadığını düşünüyorum çünkü nihayetinde egzersiz ve spor bir bilim dalıdır ve her bilim dalında olduğu gibi bugün doğru bildiğinizi sandığınız şey yarın yanlış çıkabilir bu bilimin doğasında vardır. bu iş kollektif yürür ve çalışma arkadaşlarınıza bok attığınız noktada her zaman eski bilgiye ibadet edersiniz bu da sizi olduğunuz yerden daha kötü bir noktaya taşır.
benim kendisine tavsiyem; öncelikle kitap okusun, beyniyle de biraz ağırlık kaldırsın, sakin olmayı ve dinlemeyi öğrensin. biraz da bacak çalışsın. bu çocuğun vücut geliştirmeyi profesyonel olarak yapmadığı zaten bacaklarından belli.
not: şimdi tekrar baktım da zaten genel olarak vücudu hiç de hacimli değilmiş.
not2: bacakta hafif quadriceps gördüm.
besyo okuyan diğer tipler ise milliler ya da türkiye şampiyonluğu olan sporculardır. onlara zaten üniversitelerde kontenjan açılır ve yerleştirmeleri yapılır. bu sporcular genellikle okul ile beraber antrenmanı birlikte götüremediklerinden (çünkü ağır idman yapıyorlar) onları okulda pek göremeyiz. örneğin halterci sibel şimşek ya da fenerbahçeli kemal aslan bizimle aynı dönem okudu ama sibel ile ancak son sene tanışabildik falan.
bir de hayatında spor yapmamış ama hasbelkader besyoya kapak atmış tipler vardır. bu tipler momentumun ne olduğunu bile bilmeyen çift basmak ile tek basmak arasındaki farkı bilale anlatır gibi anlatmanız gereken adamlardır çünkü oraya gelene kadar spor yapmamışlardır, bir temelleri yoktur. bu tiplerin gidebilecekleri çok fazla yol da yoktur. ya okula girer girmez vücut geliştirmeye başlarlar ya da korfbol ve bocce gibi yeni peydah olan çok yüksek teknik ve beceri istemeyen spor dallarına yönelmeye başlarlar.
ben size söyleyeyim; ağırsağlam kanalında çıkıp konuşan cocuk standart besyo işsizi bir tiptir. size türkiye'de neden sporcu yetişmediğini de söyleyeyim. besyoların yarısından fazlası sporun ne olduğunu besyoda öğrenen adamlarla dolu. bu arkadaş da gayet belli ki besyoya girdiğinde spor yapmaya başlamış (en azından vücudunun üst kısmını çalıştırmış), anatomi ve egzersiz fizyolojisi hocalarının yakasına yapışıp onlardan ekstra bir şeyler kapmaya çalışmış bir arkadaş.
çocuk eleştri dahi kabul edemiyor. neden biliyor musunuz? türkiye'de spor yapan adam, besyo okuyan adam ya da kadın, kitap okumuyor. benim üniversitede yaşadığım en büyük sorun buydu mesela. kitap okuyan insan yok o okullarda. özellikle kızlar kitap okumuyor. kitaptan kastım spor tarihi, eğitim bilimleri falan da değil yani. herhangi bir roman okuyan adam yok. besyolarda cehalet çok üst düzeylerde. cümle kuramayan adamlar, hocaya soru soramayanlar, sorulan soruya cevap veremeyenler.
ben okula girdiğim zaman hem yüzme sınavı hem de parkur ile öğrenci alınıyordu ve öss puanı çok çok değerliydi. o zaman ilk derslerde öğretmenler herkese tek tek sorardı branşın ne diye. sınıfın %60'ı branşsızdı. adı sorulduğunda 3 dk cevap veremeyen çocuk gördüm. adını bilmediğinden falan değil elbette, o kadar insanın içerisinde dahi oturduğu sıradan konuşmaya utandı çocuk, özgüven o kadar dahi yok. şimdi öğretmen oldu, ben size sorayım o adam sizin çocuğunuz nasıl yetiştirecek. ben evde damacana kaldırıyorum hocam diyen birini dinledi bu kulaklar. istanbul'un göbeğinde öğretmenlik yapıyor o da şimdi.
neyse bu arkadaşa geri dönecek olursak; ben oturup her anlattığını uzun uzun dinlemedim ama konuştuklarında illa ki doğru ve yararlı şeyler bulabileceğinizi düşünüyorum. sonuçta o okullarda idealist öğretmenler tarafından bilim öğretiliyor. ben çok bilmişlik yapmasının sağa sola insanlara laf atmasının doğru olmadığını düşünüyorum çünkü nihayetinde egzersiz ve spor bir bilim dalıdır ve her bilim dalında olduğu gibi bugün doğru bildiğinizi sandığınız şey yarın yanlış çıkabilir bu bilimin doğasında vardır. bu iş kollektif yürür ve çalışma arkadaşlarınıza bok attığınız noktada her zaman eski bilgiye ibadet edersiniz bu da sizi olduğunuz yerden daha kötü bir noktaya taşır.
benim kendisine tavsiyem; öncelikle kitap okusun, beyniyle de biraz ağırlık kaldırsın, sakin olmayı ve dinlemeyi öğrensin. biraz da bacak çalışsın. bu çocuğun vücut geliştirmeyi profesyonel olarak yapmadığı zaten bacaklarından belli.
not: şimdi tekrar baktım da zaten genel olarak vücudu hiç de hacimli değilmiş.
not2: bacakta hafif quadriceps gördüm.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar