vegan olmak

entry92 galeri
    49.
  1. ***geyik, goygoy içermeyen girdi***

    bugün yarın derken dokuz ay geçti. etsiz öğün geçirmeyen, günde 1.5 l süt tüketen bi insandım. aklınıza gelecek her et ve balık ürününü pişirmeyi de yemeyi de çok severdim.

    başta inancım ve manevi sebeplerle yaptığım değişiklikler sağlık ve etik kısmıyla bütünleşince buraya kadar geldi.

    en başta etin kokusu, yemeğin rengi ve hatta fikri bile ağzımı sulandırıyordu. canım zaman zaman çok istiyordu. bi süre isteklerimi dindirmek için ciddi çaba sarf ettim. bi gece rüyamda kendimi et yerken gördüm. o kadar üzüldüm ki rüyamda, bunu yapmamalıydım, kendime verdiğim sözü bozmamalıydım. o günden sonra canım et istemedi. sanirim artik hafızamda tadının silikleşmesinin de etkisiyle kokusuna dahi çok hassaslaştım. etli yemekler bana hep pis işkembe kokuyor gibi geliyor. almak istemiyorum kokusunu.

    ben eti bırakıp spora başladım. tembel, mızmız, üşengeç bi insandım. yoga yapıyorum, düzenli olarak koşuyorum, yine düzenli ağırlık antrenmanı yapıyorum. bedensel olarak daha güçlüyüm, daha fazla enerjim var, yorgunluğu hissetme eşiğim çok yükseldi. kilo kaybım olmadı bu arada. ama almadım da. eskiye nazaran kaslarım daha belirgin, proteini kürekle yemeden de kas güçlendirilebiliyormuş.

    sağlık açısından süt ve ürünlerini bıraktığım zamana kadar çok fark hissetmedim. sonrasında ise sindirimim ve midem açısından hiç bilmediğim bi rahatlık hissetmeye başladım. yemeklerden sonra asla amma da yedik be hissini yaşamıyorum. ilk dört beş aylık sürede hayatımda ilk kez regl düzenimi yitirdim. vegan beslenme şekline geçen kadınlar için bu da normal bi süreçmiş. sonrasında yağ alımıma dikkat ederek onu da yoluna koydum. takviye ilaç, vitamin vs almıyorum. hiç kullanmadım. değerlerimde şu an için bir eksiklik yok.

    başta beni en zorlayan şey dışarda yemek yemekti ama zamanla buna da alıştım. her şekilde bi yerlerde karnımı doyurabiliyorum. aslında vegan alternatifler de mümkün. ailem başta inanmadı yapabileceğime, şimdi alıştılar. onların yemeği ayrı, benim ki ayrı pişiyor. merak ediyor, benim yemeklerimi denemek istiyor, beğendiklerinde çok şaşırıyorlar. heheh.

    son üç aydır kıyafet ve kozmetikte de aynı hassasiyeti gösteriyorum. hayvan testi yapilan kozmetik urunlerinden ve gercek deriden ziyade alternatiflerini tercih ediyorum. veletlerimi, arkadaşlarımı hayvanat bahçeleri, akvaryumlar, evcil hayvanlar ve hayvan satın alma konularında bilinclendiriyorum.

    hepsinden önemlisi ruhsal ve mental olarak çok huzurlu bir insana dönüştüm. çok sakinim, mutluyum. stres ve uykusuzluktan etkilenmiyorum artık.

    ne alaka diyeceksiniz,
    yanlış. hayvanlara acı vererek faydalandığımız her şey yanlış.
    akşam tabağında bir cesedin olması yanlış.
    bir bebeğin sütünü içiyor olmamız, doğadan hariç canlı yaratıyor olmamız yanlış.

    not: işin ehli doktorlar diyor ki, et yesen de yemesen de dengeli beslendiğin her beslenme şekli sağlıklıdır. benim manevi sebeplerim ağır bastığı için tercihim bu yönde. konuyla alakalı neymiş bu veganlık ya diyenlere izlemelik

    (bkz: cowspiracy)
    (bkz: earthlings)
    (bkz: food inc)
    (bkz: what the health)
    (bkz: blackfish)

    ***geyik, goygoy içermeyen girdi***
    4 ...