kalenin içinde bir sandık,
deliğinden bakmışım kulpunu tutarken
aklım varmaz açmaya kapağını
sarmış, içindeki mavi ak denizin merakı.
bakışlarım titremekte bazısına
eski püskü sokaklarda seyre durmakta,
içine akmakta maktul göz bebeklerin.
gece telleri, uzanmış omuzlarıma ama
ellerim, boşluğunda bir mecalsizliğin.
yağmurun rayihası sararken palmiyeyi
çamurla sıvamıştı,
benim buharlaşan sidiğimi.
lodos vururken bir taşın yanında
ağzımdan çıkan alkolün kederini,
tıktı tekrar, velhasıl boğazıma.
marmaranın feçes kokan suları
alıp götürdü o gaip hazzı, içindeki insanlığın
ak denizinde fıydırılan şeyler
yine güneyin mavisinde,
akıp gömülü kaldı.
Gayri işeyemem içtikten sonra,
ne zaman görsem galatayı.