bugün
- fenerbahçe taraftarı25
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı107
- ruh varsa neden görünmüyor13
- aşık olmadan sevişmek17
- iran cumhurbaşkanının helikopter kazası32
- en çok yaşamak istenilen şehir21
- mühendis erkeklerin genel özellikleri23
- bik bik için diktiğim keten pantolon10
- bik bikinize ne dikersiniz12
- karın gözünün önünde biriyle olursa büyü bozulur13
- ibrahim reisi13
- erkolar kapatılsın15
- galatasaray'ın yaşaması muhtemel facia15
- dokunmaya kıyamadan sevmek19
- fred'in gs orta sahasını kucağa alması14
- nurcuların fetöcü olduğu gerçeği10
- fenerbahçe13
- insanlara olan inancınızı ne zaman kaybettiniz14
- fethullah gülen şu an ne yapıyordur12
- mauro icardi11
- muharrem ince'nin diyanet kapatılsın mı anketi15
- manitayla yapılacaklar16
- avrupanın zenginliğini hırsızlığa borçlu olması21
- tc'yi atatürk değil ingiliz ve yahudiler kurmuştur22
- alex de souza13
- 19 mayıs atatürk ü anma gençlik ve spor bayramı11
- ninja turtles lar nasıl para kazanıyor14
- erkeklerin hep fotoğraf istemesi18
- karıya kıza doymuş erkek26
- travestilerin genelde kürt olması16
- bik bik'in cinsiyeti15
- bir erkekten duyulabilecek en güzel söz13
- üstteki yazarın yaşını tahmin etmek20
- çok üzgünüm sözlük9
- kötü gününde sevdiğine mi gidersin seni sevene mi15
- etine dolgun kız9
- risale i nur23
- taktik verin16
- icardi1905 adamdır13
- çocuğunuzu özel okulda okutur musunuz18
- okan buruk10
- icardi190523
- mert hakan yandaş30
- 21 maçtır yenilmeyen takımı becermek12
- icardi1905'in silik yemesi9
- kadınlar olarak erkeklerle sevişmiyoruz21
- sık sık aldığınız iltifatlar15
- anın görüntüsü19
- gulmekicinyaratilmis8
- nervio8
Akşam saat 8 gibi geldim eve.
içeri girdim, bi' beş dakika sonra geri aşağıya indim arabada unuttuğum bir şeyi almak için.
otoparkta yürürken kaldırımda hafif karanlıkta oturan bir adamın yanından geçtim. Adam tuhaf nefes alıyordu.
Sonra işimi halledip adamın yanına gittim.
Tanımadığım, daha önce hiç görmediğim birisiydi. "iyi misiniz" dedim. "zor nefes alıyorum" dedi. "niye böyle oldunuz bir rahatsızlığınız var mı" diye sordum, bir kaç hastalığından bahsetti. "Eve zor geldim, arabamı şuraya güçlükle parkedebildim ama eve çıkamadım" dedi. O halde nasıl araba kullanmış hayret ettim. "Evinize gitmenize yardım edebilirim", Hangi binadasınız dedim, eliyle gösterdi. Sonra biraz sohbet ettik. Biraz oturursa iyi hissedeceğini, eve gidip dinlenince de rahatsızlığının geçeceğini söyledi. Öğlen sağlık ocağına gittiğini, doktorun ilaç yazdığını ama tok içildiğini aç olduğu için içemediğini anlattı. Bir poşet de ilaç vardı yanında. Sonra adama, "evinizde kimse var mı peki" dedim, yok dedi.. ÜZüldüm. Bir yandan da düşündüm. Şimdi evine götürsem bile kim bakacak, ne yiyip ne içecek, fenalaşsa kim yardımına koşacak. Size numaramı da vereyim kötü hissederseniz arayın ben gelip götürürüm sizi hastaneye dedim. Sonra hadi kalkalım dedi ama 4-5 adım sonra yığılacak gibi oldu geri dönük kaldırıma. Biraz şişmandı da.
Neyse sonra bir baktım ki adamdan inanılmaz bir ter boşanıyor. Her yeri boncuk boncuk yüzünün. tamam hava çok soğuk değil ama sıcak da değil. Hemen hastaneye gidelim dedim, arabada kötü olurum ambulans çağıralım dedi. Önce 112'yi aradım. Ardından adama dönüp haber verebileceğim kimseniz var mı dedim. Kızım var dedi, telefonunu uzattı adını söyledi aradım. Bi kadın çıktı. Merhaba iyi akşamlar, ben babanızın komşusuyum. Kendisi biraz rahatsızlanmış size haber vermek istedim dedim. Bi' sessizlik oldu.. Kadın panik yapmasın diye olabilecek en iyi en sakin şekilde söyledim. Neyi var peki dedi, nefes almakta güçlük çekiyor ihtiyaten 112'yi aradım, Öyle çok kötü bir durumu yok dedim. "Anladım, hangi hastaneye gideceksiniz" dedi, hastaneyi söyledim.. Sonra da, "ben çalışıyorum şu anda, yapabileceğim bir şey var mı" dedi. yok dedim. Ben yalnızca haber vermek istedim size dedim. hastaneye gidince sizi durumdan haberdar ederim dedim, ne diyeyim.
Neyse tam 15 dk'da geldi ambulans, baktılar ettiler bi beş dakika.. Sonra amcayı götürmemiz lazım dediler. Galiba baya ciddi bir şey geçiriyormuş. Yapabileceğim bir şey var mı diye sordum, gelmenize gerek yok geri kalanını biz hallederiz dediler, ben de kızı hakkında bilgi verdim. Alıp götürdüler adamı. Öyle demeseler ben de gidecektim peşlerine takılıp.
kaç saattir düşünüyorum..
adam bu yaşında yalnız yaşıyor.. hasta. Nefes alamıyor, güçlükle ayakta duruyor.
kızını arıyorum, ben işteyim yapabileceğim bir şey var mı diyor..
kadını düşünüyorum.
kendimi düşünüyorum.
Beni birisi annemin babamın telefonundan arayıp böyle şeyler dese ne yapardım diye düşünüyorum.
hayatta kalmak ile hayatı kaybetmek arasındaki ilişkiyi düşünüyorum şimdi.
Ben evden geri çıkıp çıkmamak konusunda çok tereddüt etmiştim o an. Çok üşenmiştim geri inmeye. Ama sonra hemen inip geleyim dedim hatta üstüme bile bir şey almadan çıktım. Adam orada oturmaya devam etseydi kimse görmezdi onu çünkü apartmanın o tarafını kimse kullanmıyor otoparka inerken.. Ya da ben önemsemeyip birisini bekliyordur diye düşünüp bakmadan geçebilirdim. Birisi farkedinceye kadar saatler geçebilirdi hatta sabah olabilirdi. O adam orada ölebilirdi.
Hayat ne garip..
ölüm ne garip..
içeri girdim, bi' beş dakika sonra geri aşağıya indim arabada unuttuğum bir şeyi almak için.
otoparkta yürürken kaldırımda hafif karanlıkta oturan bir adamın yanından geçtim. Adam tuhaf nefes alıyordu.
Sonra işimi halledip adamın yanına gittim.
Tanımadığım, daha önce hiç görmediğim birisiydi. "iyi misiniz" dedim. "zor nefes alıyorum" dedi. "niye böyle oldunuz bir rahatsızlığınız var mı" diye sordum, bir kaç hastalığından bahsetti. "Eve zor geldim, arabamı şuraya güçlükle parkedebildim ama eve çıkamadım" dedi. O halde nasıl araba kullanmış hayret ettim. "Evinize gitmenize yardım edebilirim", Hangi binadasınız dedim, eliyle gösterdi. Sonra biraz sohbet ettik. Biraz oturursa iyi hissedeceğini, eve gidip dinlenince de rahatsızlığının geçeceğini söyledi. Öğlen sağlık ocağına gittiğini, doktorun ilaç yazdığını ama tok içildiğini aç olduğu için içemediğini anlattı. Bir poşet de ilaç vardı yanında. Sonra adama, "evinizde kimse var mı peki" dedim, yok dedi.. ÜZüldüm. Bir yandan da düşündüm. Şimdi evine götürsem bile kim bakacak, ne yiyip ne içecek, fenalaşsa kim yardımına koşacak. Size numaramı da vereyim kötü hissederseniz arayın ben gelip götürürüm sizi hastaneye dedim. Sonra hadi kalkalım dedi ama 4-5 adım sonra yığılacak gibi oldu geri dönük kaldırıma. Biraz şişmandı da.
Neyse sonra bir baktım ki adamdan inanılmaz bir ter boşanıyor. Her yeri boncuk boncuk yüzünün. tamam hava çok soğuk değil ama sıcak da değil. Hemen hastaneye gidelim dedim, arabada kötü olurum ambulans çağıralım dedi. Önce 112'yi aradım. Ardından adama dönüp haber verebileceğim kimseniz var mı dedim. Kızım var dedi, telefonunu uzattı adını söyledi aradım. Bi kadın çıktı. Merhaba iyi akşamlar, ben babanızın komşusuyum. Kendisi biraz rahatsızlanmış size haber vermek istedim dedim. Bi' sessizlik oldu.. Kadın panik yapmasın diye olabilecek en iyi en sakin şekilde söyledim. Neyi var peki dedi, nefes almakta güçlük çekiyor ihtiyaten 112'yi aradım, Öyle çok kötü bir durumu yok dedim. "Anladım, hangi hastaneye gideceksiniz" dedi, hastaneyi söyledim.. Sonra da, "ben çalışıyorum şu anda, yapabileceğim bir şey var mı" dedi. yok dedim. Ben yalnızca haber vermek istedim size dedim. hastaneye gidince sizi durumdan haberdar ederim dedim, ne diyeyim.
Neyse tam 15 dk'da geldi ambulans, baktılar ettiler bi beş dakika.. Sonra amcayı götürmemiz lazım dediler. Galiba baya ciddi bir şey geçiriyormuş. Yapabileceğim bir şey var mı diye sordum, gelmenize gerek yok geri kalanını biz hallederiz dediler, ben de kızı hakkında bilgi verdim. Alıp götürdüler adamı. Öyle demeseler ben de gidecektim peşlerine takılıp.
kaç saattir düşünüyorum..
adam bu yaşında yalnız yaşıyor.. hasta. Nefes alamıyor, güçlükle ayakta duruyor.
kızını arıyorum, ben işteyim yapabileceğim bir şey var mı diyor..
kadını düşünüyorum.
kendimi düşünüyorum.
Beni birisi annemin babamın telefonundan arayıp böyle şeyler dese ne yapardım diye düşünüyorum.
hayatta kalmak ile hayatı kaybetmek arasındaki ilişkiyi düşünüyorum şimdi.
Ben evden geri çıkıp çıkmamak konusunda çok tereddüt etmiştim o an. Çok üşenmiştim geri inmeye. Ama sonra hemen inip geleyim dedim hatta üstüme bile bir şey almadan çıktım. Adam orada oturmaya devam etseydi kimse görmezdi onu çünkü apartmanın o tarafını kimse kullanmıyor otoparka inerken.. Ya da ben önemsemeyip birisini bekliyordur diye düşünüp bakmadan geçebilirdim. Birisi farkedinceye kadar saatler geçebilirdi hatta sabah olabilirdi. O adam orada ölebilirdi.
Hayat ne garip..
ölüm ne garip..
güncel Önemli Başlıklar