bugün

hatıra defteri tutmuş nesil

aynı zamanda peçete koleksiyonu yapmış, sokakta saklambaç oynamanın- ip atlamanın keyfine varmış, sabah kalkinca ilk isi cizgi film izlemek olan , önlük- yaka-kurdale kombinasyonun ne olduğunu bilen bir nesildir.
hatıra defteri tutmak bir gelenekti o zamanlar. (eskidendi çok eskiden)
önce en cafcaflı, en renklisinden bir defter alınırdi. sonra ilk sayfasına özene bezebe 'hatıra defteri' yazilir, tarih atılırdı. en yakın arkadaşınızdan başlayarak tum arkadaslariniza sizin için deftere hatıra içerikli bir şeyler yazmasını isterdiniz. o da muhtemelen "öncelikle bana kalbin kadar temiz bu sayfayı ayırdığın için teşekkür ederim." diye giriş yapardı. öyle ya kalp temizdi bizim için, kirlenebilecek bir şey olduğunu zamanla öğrendik... sizi seviyorum demenin en güzel yolu bu sayfalara iliştirilen akrostişlerdi:

"seviyorum ama kimi?
en tatlı birisini
nasıl söylesem sana
ilk harflerine baksana."

defter elden ele dolasir,dolaştıkça sayfaları tükenirdi. sonra elinize alır her bir sayfayi dikkatle okur, okudukça mutlu olurdunuz. kimi arkadaşınız kargacik burgacik yazarken kimisi inci gibi dizerdi. "güzelim günün güzel geçsin." temennisiyle de sonlandırıldı hatıralar.

bugün hatirima dustu bunlar . ve keşke hep çocuk kalsaymışız dedim.