bilgisayarın başında veya bir kafenin önünde veya sahilde veya orda veya burda onu görüp, görmesen de bir şeyler fark edip, aslında senin ona verdiğin değerin onda birini bile sana vermediğini anlamak. kendi kendine rezil olmak, kendini aşağılamak ve bunları bilerek ve isteyerek tercih etmiş olmak, dilenci gibi yalnızca bir gün öncesi için kendi kendine yalvarmak. aylar öncesinden olacakları görüp, adım adım kötülemek daha da kötülemek ve bunu her şeyin farkında olarak çaresizlikle yapmak. aynı hatayı 5 kez 10 kez yapmak ve "nefret"ini kaybedince yine yapapacağını yüzsüzce bilmek. 1 yıl önce hayatında olmayan biri için şu an "onsuz yapamam" diye düşünmek ama kendi kendine ondan önce mutlu değil miydin diye sormamak, sorsan bile kaçamak cevaplar vermek. aptal olduğunu, aciz olduğunu, yetersiz olduğunu, oyuncak olduğunu, kukla olduğuna, "öylesine" olduğunu düşünmek ve sözde özgüvenli geçinirken kendi içinde böcek gibi ezilmek, ezilmek. nefret etmek.