vahdet i vücud vs vahdet i şuhud

entry6 galeri
    4.
  1. imâm-ı rabbânî ahmed sirhindî’nin vahdet-i vücûd ehlinden ve bu düşünceden ayrıldığı temel konu şudur: vahdet-i vücûd ehline göre âlem allah’ın isim ve sıfatlarının gölgesidir, ancak bu gölge asıldan farklı değildir. ahmed sirhindî’ye göre de âlem gölgedir. ancak bu gölge, asıldan farklıdır. bir şeyin gölgesi onun aslı olamaz. âlem gölge olmakla birlikte gerçek bir varlığı bulunmaktadır, hayâl ürünü değildir.

    imam-ı Rabbânî ahmed sirhindî vahdet-i şuhûdu daha iyi anlatabilmek için eserlerinde bazı örnekler vermiştir.

    güneş ve yıldızlar örneği:

    gündüz güneş doğunca yıldızlar görünmez hâle gelir. bu esnâda bir kimsenin‚ gökyüzünde yıldız yok, sadece güneş var (ya da yıldızlar hayâl ve güneş’ten farklı değil) demesi ve böyle inanması vahdet-i vücûd ehlinin hâline örnektir, ilme’l-yakîn mertebesidir.

    yani sirhindî’ye göre, vahdet-i vücûd bir algı yanılmasıdır. gökyüzünde güneş’ten başka bir şey göremiyorum, ancak bu durum yıldızların olmadığı anlamına gelmez, yıldızlar vardır ancak güneş’in yoğun ışığı sebebiyle örtülmüş, görünmez hâle gelmişlerdir‛ diye düşünen kişi ise vahdet-i şuhûd ehlinin hâline örnektir, ayne’l-yakîn mertebesidir.

    eğer bu kişinin görüşü güçlenir ve güneş ile yıldızları ayrı ayrı görebilirse bu, diğer ikisinden daha yüksek bir mertebe olan hakka’l-yakîn (abdiyyet: kulluk) mertebesidir.
    1 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük