bugün
- allah'ın bizi yobazlarla imtihan ettiği gerçeği8
- kendini bir görsel ile anlat20
- tatvan belediyesinde rte'nin resminin indirilmesi14
- tezgahtarlık yapan doktora mezunu22
- anın görüntüsü14
- saraca silsüpüroğlu12
- hafta içi avm kafelerinde oturan menopoz karılar13
- uludağ sözlük köpek avlama timi17
- bik bik'in gece kapısına gidip serenat yapmak11
- kızılcık şerbeti 2 nci sezon finali11
- kıza iğne batıran türbanlı11
- erkek sünnetine 18 yaş sınırı getirilmesi12
- aktroll yazarları donuzlayıp umursamamak10
- evlendikten sonra çok daha iyisiyle karşılaşmak21
- xdearm10
- jose mourinho28
- herkesle iyi geçinmek18
- sözlükte kendinize yakın hissettiğiniz kişiler10
- sarılma ihtiyacı13
- zalbert ramstein8
- aşkım ben hiç osurmuyorum bizde genetik diyen kız16
- meral akşener17
- gizli samyelin moderatör olması13
- kuresel ikinma'nın sevgilisi19
- dünyanın en güzel kızını tarif et16
- gideon reid morgan jj9
- icardi190543
- sekse doymuş erkek12
- dem parti'nin tc kürdistan da işgalci açıklaması9
- en ilginç bilgiler11
- gizli samyel21
- küresel ıkınma9
- dinlilerin dinsizlere sürekli lakap takması12
- namaz kılmayan türk değildir12
- dem parti'nin valiyi ölümle tehdit etmesi8
- dünyanın en güzel kızıyla karşılaşmak8
- albay kemal14
- kadir mısıroğlu mezarı18
- en sevmediğiniz sözlük yazarları10
- kemalistler 15 temmuzda ne yapıyordu20
- ankarayı sel aldı25
- haysenin1210
- ey müslümanlar inananlar haydi cumaya allah yoluna8
- eksi ruyalar için diktiğim tulum12
- kocasına kahvaltı hazırlamayan kadın kusurludur13
- uludağ sözlük aktrollerinin uçurulması9
- içinde hiç'a harfi geçmeyen bir cümle yazınü10
- güçlü kadınların ortak özellikleri8
- yazarların en sevdikleri diziler11
- okula gidiyorum sözlük10
dizinin güzel olmasının nedenlerinden biri, oyuncuların tiyatro kökenli olup tiyatroda da beraber oynamalarıdır. zaten senaryonun yazımında da oyunculardan birkaçı vardır.
karakterlerden her birinin farklı yanları vardır ve keyifle izlemeyi sağlar. kullandıkları dil ise sade, eğlendiren güzel bir dil. sahnelerinde eğlendiren, bazen o dönemki ve genel sorunları eleştiren, bazen hislerin öyle bir sade halini ve derin hallerini anlatırlar, tartışmaları olsa bile keyifli atışmalardır bunlar.
süre açısından da uzun bir dizi değildir ve bu da tat almayı sağlıyor bu da güzel yanlarından biri dizinin. dizide yapılan şakalar da farklı eğlendiriyor ve diyaloglarını da seviyorum dizinin. sevgiyi teslimiyeti aidiyeti anlatan güzel replikleri de vardır ve onları da koymak gerek tabi. keyifle izlenecek güzel bir dizi günümüzdeki dizilerden fazlasıyla iyi ve giyim konusunda filan da çekildiği dönem güzelmiş.
+ "Sıfır bir değer değildir. Bir sayı bile değildir. Anca başka bir sayının yanına gelince değer yaratır. Tıpkı sevda gibi. Sevdanın da tek başına bir değeri yok. ille de biri olmalı. Sıfır ne kadar çoksa sayı o kadar çoğalır, sevda ne kadar çoksa insan o kadar çoğalır, büyür."
- "Sen ne güzel şeyler söylüyorsun böyle Haydar. "
+ "Biri dese ki sevdamı al, kendine ekle, bir ömürle çarp sonra sonsuza eşitle. Yine değeri sıfır mı olur senin için?"
“Bu sevdanın sonu yok Haydar" demiştin bana. Unuttun mu? Doğruymuş. Bu sevda sonsuz emmioğlu. Ucu bucağı yok. Hatta onun Armağan’a bile ihtiyacı yok. Nereye gitsem Armağan benimle. Ben tepeden tırnağa Armağan kestim zaten. Aynada kendime baksam yeter karşımda hep onu görüyorum. Böyle daha iyi emmioğlu bir gün çekip gittiğini görmektense hep benimle kaldığını yaşamak daha iyi."
Haydar: "Üşüdün mü? Titriyorsun."
Armağan: "Bütün bunların yaşanması gerekiyor muydu, ha?"
Haydar: "Bana neden kızdığını söyle armağan."
Armağan: "Çünkü o zavallı kızın canını yaktın."
Haydar: "Canını yakmak için ne yaptım?"
Armağan: "Onu bu gece neden yalnız bıraktın, ha? Neden?"
Haydar: "Sana bakmaya çıkmıştım."
Armağan: "Bana mı?.inanmıyorum. orada sana deli gibi aşık ve yardıma ihtiyacı olan bir kız varken sen bana bakmaya çıkmıştın, ha? Öyle mi?"
Haydar: "Evet. Benim de yardıma ihtiyacım vardı. O çocuğa "evet" dedin mi?"
Armağan: "Bu seni neden ilgilendiriyor?"
Haydar: "Çünkü "evet" demeni istemiyorum."
Armağan: "Bak Haydar."
Haydar: "Dedin mi? Cevap ver."
Armağan: "Demedim ama demeyeceğim anlamına da gelmez."
Haydar: "Ben... Seni seviyorum Armağan!"
Armağan: "Ne?"
Haydar: "Seni seviyorum dedim. Seni doğduğum, nefes aldığım günden beri, toprağa sıcağı avuçladığından beri, ağacın dibine oturup yaktığım türkülerden beri seviyorum. Hiç görmeden bildiğim, görünce tanıdığımsın. Yanımda yokken sen bende varsın, yanımda varken ben sende yok oluyorum. işte söyledim Armağan. iki yıllık sessizliğimin mührünü söküp attım. Gerisi sana kalmış."
(Armağan gitmek ister, Haydar onu kolundan yakalar.)
Haydar: "Dur, bir şey demeden yollamam seni."
Armağan: "Sana ne diyeyim, bilmiyorum."
Haydar: "Bana neden kızgın olduğunu söyleyeceksin."
Armağan: "Söyledim ya. iclal'e acı çektirdin."
Haydar: "iclal benim onu kardeş gibi sevdiğimi biliyordu."
Armağan: "Sana duyduğu aşk hoşuna gidiyordu. Sana dokunması, sana sarılması."
Haydar: "Hayır, rezzan hocam içindi. peki sen niye beni iclal'e doğru ittin?"
Armağan: "Ben vicdanımın sesini dinledim."
Haydar: "Diğer bacılar dururken niye en çok sen bağrına bastın?"
Armağan: "Çünkü çok çaresizdi."
Haydar: "Sen iclal'i kıskandın."
Armağan: "Madem böyle düşünüyorsun, onu niye eve getirdin?"
Haydar: "Söyle armağan. iclal'i kıskandın değil mi?"
Armağan: "Hayır!"
Haydar: "Kıskandığın için vicdanın seni ayıpladı değil mi?"
Armağan: "Hayır!"
Haydar: "Kendinden sakladığın hayaletler iclal gelince hortlamadı mı?"
Armağan: "Hayııır!.. Evet, evet kıskandım, evet kıskandım."
Haydar: "Niye peki?"
Armağan: "Çünkü sen benimdin, benim parçamdın onun değil."
Haydar: "Sana son defa soruyorum, bir daha da sormayacağım. "Benim bir parçamsın" ne demek Armağan?"
(Armağan tekrar gitmek ister, Haydar yine tutar ve soruyu tekrarlar.)
Haydar: "Ne demek armağan?"
Armağan: "Kabul etmekten deliler gibi korktuğum, kırk kilide vurup sakladığım herşey demek. Yitirdiğim çocukluğumdan saklı kalan masumiyet demek. Bir türlü yol bulup da yüreğimden dilime gelmeyen o cümle demek. Ben de seni seviyorum haydar demek, ben de seni seviyorum demek."
karakterlerden her birinin farklı yanları vardır ve keyifle izlemeyi sağlar. kullandıkları dil ise sade, eğlendiren güzel bir dil. sahnelerinde eğlendiren, bazen o dönemki ve genel sorunları eleştiren, bazen hislerin öyle bir sade halini ve derin hallerini anlatırlar, tartışmaları olsa bile keyifli atışmalardır bunlar.
süre açısından da uzun bir dizi değildir ve bu da tat almayı sağlıyor bu da güzel yanlarından biri dizinin. dizide yapılan şakalar da farklı eğlendiriyor ve diyaloglarını da seviyorum dizinin. sevgiyi teslimiyeti aidiyeti anlatan güzel replikleri de vardır ve onları da koymak gerek tabi. keyifle izlenecek güzel bir dizi günümüzdeki dizilerden fazlasıyla iyi ve giyim konusunda filan da çekildiği dönem güzelmiş.
+ "Sıfır bir değer değildir. Bir sayı bile değildir. Anca başka bir sayının yanına gelince değer yaratır. Tıpkı sevda gibi. Sevdanın da tek başına bir değeri yok. ille de biri olmalı. Sıfır ne kadar çoksa sayı o kadar çoğalır, sevda ne kadar çoksa insan o kadar çoğalır, büyür."
- "Sen ne güzel şeyler söylüyorsun böyle Haydar. "
+ "Biri dese ki sevdamı al, kendine ekle, bir ömürle çarp sonra sonsuza eşitle. Yine değeri sıfır mı olur senin için?"
“Bu sevdanın sonu yok Haydar" demiştin bana. Unuttun mu? Doğruymuş. Bu sevda sonsuz emmioğlu. Ucu bucağı yok. Hatta onun Armağan’a bile ihtiyacı yok. Nereye gitsem Armağan benimle. Ben tepeden tırnağa Armağan kestim zaten. Aynada kendime baksam yeter karşımda hep onu görüyorum. Böyle daha iyi emmioğlu bir gün çekip gittiğini görmektense hep benimle kaldığını yaşamak daha iyi."
Haydar: "Üşüdün mü? Titriyorsun."
Armağan: "Bütün bunların yaşanması gerekiyor muydu, ha?"
Haydar: "Bana neden kızdığını söyle armağan."
Armağan: "Çünkü o zavallı kızın canını yaktın."
Haydar: "Canını yakmak için ne yaptım?"
Armağan: "Onu bu gece neden yalnız bıraktın, ha? Neden?"
Haydar: "Sana bakmaya çıkmıştım."
Armağan: "Bana mı?.inanmıyorum. orada sana deli gibi aşık ve yardıma ihtiyacı olan bir kız varken sen bana bakmaya çıkmıştın, ha? Öyle mi?"
Haydar: "Evet. Benim de yardıma ihtiyacım vardı. O çocuğa "evet" dedin mi?"
Armağan: "Bu seni neden ilgilendiriyor?"
Haydar: "Çünkü "evet" demeni istemiyorum."
Armağan: "Bak Haydar."
Haydar: "Dedin mi? Cevap ver."
Armağan: "Demedim ama demeyeceğim anlamına da gelmez."
Haydar: "Ben... Seni seviyorum Armağan!"
Armağan: "Ne?"
Haydar: "Seni seviyorum dedim. Seni doğduğum, nefes aldığım günden beri, toprağa sıcağı avuçladığından beri, ağacın dibine oturup yaktığım türkülerden beri seviyorum. Hiç görmeden bildiğim, görünce tanıdığımsın. Yanımda yokken sen bende varsın, yanımda varken ben sende yok oluyorum. işte söyledim Armağan. iki yıllık sessizliğimin mührünü söküp attım. Gerisi sana kalmış."
(Armağan gitmek ister, Haydar onu kolundan yakalar.)
Haydar: "Dur, bir şey demeden yollamam seni."
Armağan: "Sana ne diyeyim, bilmiyorum."
Haydar: "Bana neden kızgın olduğunu söyleyeceksin."
Armağan: "Söyledim ya. iclal'e acı çektirdin."
Haydar: "iclal benim onu kardeş gibi sevdiğimi biliyordu."
Armağan: "Sana duyduğu aşk hoşuna gidiyordu. Sana dokunması, sana sarılması."
Haydar: "Hayır, rezzan hocam içindi. peki sen niye beni iclal'e doğru ittin?"
Armağan: "Ben vicdanımın sesini dinledim."
Haydar: "Diğer bacılar dururken niye en çok sen bağrına bastın?"
Armağan: "Çünkü çok çaresizdi."
Haydar: "Sen iclal'i kıskandın."
Armağan: "Madem böyle düşünüyorsun, onu niye eve getirdin?"
Haydar: "Söyle armağan. iclal'i kıskandın değil mi?"
Armağan: "Hayır!"
Haydar: "Kıskandığın için vicdanın seni ayıpladı değil mi?"
Armağan: "Hayır!"
Haydar: "Kendinden sakladığın hayaletler iclal gelince hortlamadı mı?"
Armağan: "Hayııır!.. Evet, evet kıskandım, evet kıskandım."
Haydar: "Niye peki?"
Armağan: "Çünkü sen benimdin, benim parçamdın onun değil."
Haydar: "Sana son defa soruyorum, bir daha da sormayacağım. "Benim bir parçamsın" ne demek Armağan?"
(Armağan tekrar gitmek ister, Haydar yine tutar ve soruyu tekrarlar.)
Haydar: "Ne demek armağan?"
Armağan: "Kabul etmekten deliler gibi korktuğum, kırk kilide vurup sakladığım herşey demek. Yitirdiğim çocukluğumdan saklı kalan masumiyet demek. Bir türlü yol bulup da yüreğimden dilime gelmeyen o cümle demek. Ben de seni seviyorum haydar demek, ben de seni seviyorum demek."
güncel Önemli Başlıklar