bugün
- dünya bandırmalılar günü8
- okul müdürü nasıl korunabilirdi9
- eloande ile evlenip sözlüğü huzura kavuşturmak21
- türkiye den soğuma sebepleri10
- eric bana9
- karşı cinse giyim önerileri12
- platonik aşkın kalp kıran davranışları13
- istanbulda vurularak öldürülen okul müdürü28
- bir erkeği cezbeden şeyler19
- tamirciye veren kadın12
- komşuyu arabanın arkasına bağlayıp sürüklemek15
- icardi1905'in sözlüğü bozması10
- sözlük yazarlarının tatlıları13
- bir kızı kucakta zıplatmak10
- anın görüntüsü14
- yazarların kız çocuğu olursa koyacağı isimler22
- motosikletle 210 km hız yapmak11
- sözlüğün en güzel kızı olmanın dezavantajları14
- şu an hissedilen duygu17
- 25 yaşında üniversite okumaya niyetlenmek10
- burnumuzun dibindeki adaların yunanistan ın olması13
- erkekler götünüze değil yaptığınız pastaya bakar13
- can yaman erkekse sözlük erkekleri ne16
- psikolog fiyatları16
- ithalat ile ülke döndürmeyi marifet diye satmak8
- 2023 2024 sezonu lig şampiyonu9
- macar bakanının türklük açıklaması13
- toggun yanması8
- flörtü eleme sebepleri20
- öğretmen maaşları17
- ölümlü dünya 29
- suratı sabunlamak11
- 1 85 boyunda zeki esprili yakışıklı kültürlü erkek27
- uludağ sözlük discord grubu8
- 007 slip don giysin kampanyası10
- eksi ruyaları kaldıracak kantar13
- ali koç'un jose mourinho ile anlaşması11
- yanındakiyle yaşar aklındakiyle ölürsün15
- sözlük yönetimi beni silsin mi16
- ameliyat ettikleri hastann karnında mala unuttular10
- sözlüğün terzisi8
- 007 silik yesin kampanyası9
- bik bik silik yesin kampanyası9
- nervio'nun güzel ellerinden yiyeceğim dayak10
- sözlük yazarlarının boy kilo ölçüleri11
- rusyaya gidince kızlar etrafımda pervane olacak17
- görüldü bile atmayan insan tipi22
- yazarların evlenmek istedikleri dizi karakterleri11
- eloande'ye zengin koca bulmak8
- aşık olmak12
siz hiç malatyalı kezban'ı duydunuz mu?
duymadınız...
1955-56 yılları, adnan menderes türkiye'yi "küçük amerika" yapma peşinde.
ülkemize abd heyetlerinin biri geliyor, biri gidiyor.
yurdun her yanında amerikan üsleri açılıyor.
iş bu abd heyetlerinden biri de yanlarında tercumanlarıyla malatya'ya geliyor işte.
işlerini bitiriyorlar, canları eğlence çekiyor.
"ne yapalım, ne edelim" derken geneleve gitmek istiyorlar.
tercuman "hay hay" diyerek malatya genelevine götürüyor onları.
içerde kızlar gün boyu yorgun düşmüşler, pikaba bir plak takmış dinliyor, yorgunluk atıyorlar.
kızlardan biri, adı kezban, 9-8'lik ritme ayak uyduruyor, yerinden kalkıp başlıyor oynamaya.
amerikalılar hayranlıkla seyrediyor kezbanı.
tercuman amerikalılara kızları göstererek hangilerini istediklerini soruyorlar.
her iki amerikalı da oynayan kezban'ı göstererek onu istediklerini söylüyor.
tercuman genelev patronuna gidip durumu anlatıyor, mama da kezban'ı yanına çağırıyor ve amerikalılarla yukarı çıkmasını istiyor.
fakat o da ne?
bizim kezban bunu reddediyor.
"yok olmaz, yorgunum" diyor.
tercuman devreye giriyor.
"bak bunlar ta nereden geldi, misafirlerimiz bunlar böyle davranma" diyor.
kezban yine reddediyor.
tabi tercuman kızıyor buna, "paraysa para, sen orospu değil misin kızım?" diyor.
ve kezban'ı polise vermekle tehdit ediyor.
kezban'da "git istediğin polise şikayet et, vermicem lan bunlara" diye diretiyor.
derken tombul şişman tercuman ve amerikalılar genelevden çıkıyor, ama bir süre sonra yanlarında 2 polis memuru ile geri dönüyorlar.
belli ki şikayet etmişler.
eeee devir menderes devri, "amerikalılara vermeyi reddetmek" ne demek? büyük suç.
polisler kezban'a "neden böyle davrandığını" soruyor.
kezban başlıyor anlatmaya.
"komiserim, bunlar geldi, böyle böyle dediler, ama ben bunları istemedim, zorla mı? değil. bunlar amerikalı ben bunlara vermem, isterseniz beni sürün" diyor.
bu arada tercüman yeniden devreye giriyor.
"parasını verdik, sen vesikalı orospu değil misin? bunlar bizim misafirimiz" diyor.
kezban yanıtlıyor hemen.
"he beyim, ben orospuyum evet. orospuyum ama türk orospusuyum. türklerin orospusuyum ben, gavurun altına yatmam. öldürseler yatmam, kesseler yatmam..."
polise dönüp devam ediyor kezban.
"komiser abi, şimdi isterseniz beni tutuklayın, isterseniz sürün. sürdüğünüz yer de türk ili olacak ya, benim için ne fark eder? ama ne yaparsanız yapın ben gavur ile yatmam..."
bu cevaplar sonrası komiserin gözleri doluyor. "aferim kızım" diyor kezban'a.
tercuman bakıyor ki yapacak bir şey yok, genelev patronuna dönüp "başka kızlar ver madem" diyor.
genelev patronu bir şişman tercumana bakıyor, bir amerikalılara, bir komisere bakıyor bir de kezban'a ve tercumana cevap veriyor.
"beyim, sen kezbanı duymadın galiba...burada gavur ile yatacak orospu yok, çok meraklıysan git onları ananın koynuna sok..."
bunun üzerine komiser bir kahkaha patlatıyor.
amerikalılar ve tercümanını dışarı çıkartıyor ve yapacak bir şeyin olmadığını söylüyor.
bunlar da götün götün geldikleri gibi geri dönüyorlar...
işte malatyalı kezban, "orospu" diye aşağıladığımız kezban'ın o günkü davranışı bana göre şerife bacı, gördesli makbule, kara fatma, nene hatun'un davranışlarına denktir.
bu arada, geneleve gidip amerikalılara kadın ayarlamaya çalışan o şişman tercüman kim dersiniz?
turgut özal...
şaşırmayın. burası türkiye...
----------------------------------------------------------
not: yazının tamamı bana aittir. yıllar önce okumuştum.
kaynak kaynak diye başımın etini yemeyin, google'a "malatyalı orospu kezban" yazın, binlerce sonuç çıkıyor.
ama üşeniyorsanız buyrun kaynak;
https://www.google.com.tr...9k1j0i131k1.0.i9PEyJGz2so
duymadınız...
1955-56 yılları, adnan menderes türkiye'yi "küçük amerika" yapma peşinde.
ülkemize abd heyetlerinin biri geliyor, biri gidiyor.
yurdun her yanında amerikan üsleri açılıyor.
iş bu abd heyetlerinden biri de yanlarında tercumanlarıyla malatya'ya geliyor işte.
işlerini bitiriyorlar, canları eğlence çekiyor.
"ne yapalım, ne edelim" derken geneleve gitmek istiyorlar.
tercuman "hay hay" diyerek malatya genelevine götürüyor onları.
içerde kızlar gün boyu yorgun düşmüşler, pikaba bir plak takmış dinliyor, yorgunluk atıyorlar.
kızlardan biri, adı kezban, 9-8'lik ritme ayak uyduruyor, yerinden kalkıp başlıyor oynamaya.
amerikalılar hayranlıkla seyrediyor kezbanı.
tercuman amerikalılara kızları göstererek hangilerini istediklerini soruyorlar.
her iki amerikalı da oynayan kezban'ı göstererek onu istediklerini söylüyor.
tercuman genelev patronuna gidip durumu anlatıyor, mama da kezban'ı yanına çağırıyor ve amerikalılarla yukarı çıkmasını istiyor.
fakat o da ne?
bizim kezban bunu reddediyor.
"yok olmaz, yorgunum" diyor.
tercuman devreye giriyor.
"bak bunlar ta nereden geldi, misafirlerimiz bunlar böyle davranma" diyor.
kezban yine reddediyor.
tabi tercuman kızıyor buna, "paraysa para, sen orospu değil misin kızım?" diyor.
ve kezban'ı polise vermekle tehdit ediyor.
kezban'da "git istediğin polise şikayet et, vermicem lan bunlara" diye diretiyor.
derken tombul şişman tercuman ve amerikalılar genelevden çıkıyor, ama bir süre sonra yanlarında 2 polis memuru ile geri dönüyorlar.
belli ki şikayet etmişler.
eeee devir menderes devri, "amerikalılara vermeyi reddetmek" ne demek? büyük suç.
polisler kezban'a "neden böyle davrandığını" soruyor.
kezban başlıyor anlatmaya.
"komiserim, bunlar geldi, böyle böyle dediler, ama ben bunları istemedim, zorla mı? değil. bunlar amerikalı ben bunlara vermem, isterseniz beni sürün" diyor.
bu arada tercüman yeniden devreye giriyor.
"parasını verdik, sen vesikalı orospu değil misin? bunlar bizim misafirimiz" diyor.
kezban yanıtlıyor hemen.
"he beyim, ben orospuyum evet. orospuyum ama türk orospusuyum. türklerin orospusuyum ben, gavurun altına yatmam. öldürseler yatmam, kesseler yatmam..."
polise dönüp devam ediyor kezban.
"komiser abi, şimdi isterseniz beni tutuklayın, isterseniz sürün. sürdüğünüz yer de türk ili olacak ya, benim için ne fark eder? ama ne yaparsanız yapın ben gavur ile yatmam..."
bu cevaplar sonrası komiserin gözleri doluyor. "aferim kızım" diyor kezban'a.
tercuman bakıyor ki yapacak bir şey yok, genelev patronuna dönüp "başka kızlar ver madem" diyor.
genelev patronu bir şişman tercumana bakıyor, bir amerikalılara, bir komisere bakıyor bir de kezban'a ve tercumana cevap veriyor.
"beyim, sen kezbanı duymadın galiba...burada gavur ile yatacak orospu yok, çok meraklıysan git onları ananın koynuna sok..."
bunun üzerine komiser bir kahkaha patlatıyor.
amerikalılar ve tercümanını dışarı çıkartıyor ve yapacak bir şeyin olmadığını söylüyor.
bunlar da götün götün geldikleri gibi geri dönüyorlar...
işte malatyalı kezban, "orospu" diye aşağıladığımız kezban'ın o günkü davranışı bana göre şerife bacı, gördesli makbule, kara fatma, nene hatun'un davranışlarına denktir.
bu arada, geneleve gidip amerikalılara kadın ayarlamaya çalışan o şişman tercüman kim dersiniz?
turgut özal...
şaşırmayın. burası türkiye...
----------------------------------------------------------
not: yazının tamamı bana aittir. yıllar önce okumuştum.
kaynak kaynak diye başımın etini yemeyin, google'a "malatyalı orospu kezban" yazın, binlerce sonuç çıkıyor.
ama üşeniyorsanız buyrun kaynak;
https://www.google.com.tr...9k1j0i131k1.0.i9PEyJGz2so
güncel Önemli Başlıklar