hani kaza yapar insan ama acımaz canı hemen sonra sonra başlar sızısı hatta öyle bir hal alır ki gece yarısı acillik olur ağrıdan öyle bir duygudur pişmanlık hemen bastırmaz zaman alır ve bastırınca da gitmez iliklerine kadar ıslatır insanı.
"içimde bir ağaç gibisin şimdi
deremiyorum dallarını
hiçbir şeyinim ama
nasıl bu kadar aciz nasıl bu kadar aptal
nasıl bu kadar güçsüz oldum ben
seviyorumlar da kesmiyor acımı.
şimdi öyle bir sızı dolanıyor ki bedenimde
git desem gitmez
şahsiyetsizlik damarlarıma işlemiş.
keşke demiyorum ama