gerek karakterlerin tanıtılması gerekse olayları anlatan gazetecinin neredeyse tarafsız bir seyirde olayları bize anlatması ve kameranın kullanımının da bir belgesel ya da haber sunumu şeklinde olmasıyla, sinemanın sanat tarafıyla değil ama sorumluluk almış, gerçeklere ve çarpıklıklara ayna tutan, tavır içeren (olayları çarpıtmadan anlatmak yetiyor bu filmde) üslubuyla daha çok çarpıcı bir belgesel diyebileceğimiz yapım. tabii kamera arkasındaki ekibin başarısı da gözardı edilecek gibi değil, çünkü nice güzel konunun saçma hareketlerle filmlerde harcanması gibi bir şanssızlık da yaşayabilirdi tanrıkent. evet oldukça etkileyici.
yukarıda saydıklarımız noktaların benzerliği açısından, (bkz: hotel rwanda) (bkz: la haine)