gerçek ankara bu değil

çarpık kentleşmenin bir düzenlekurulan bir kenti nasıl yok edebileceğinin en güzel örneğidir. kurulduğu zaman üniversitelerin hastanelerin yerleşim birimlerinin, kamu kurumlarının birbirinden ayrıldığı şehircilik anlamında parkların bahçelerin yeşil alanların orantılı olarak dağıtıldığı her kesimden vatandaşın ikamet edebileceği semtlerin oluşturduğu bir başkentten, şu an plansızlık yüzünden her konuda sıkıntı yaşayan aldığı göç yüzünden kültür karmaşası olan, plansız oluşturulan uydu kentler yüzünden trafiğin alt üst olduğu güya belediye hizmetlerinde zirveyi yakalamış gerçekte bokunda boncuk arayan bir şehirdir. 10 milyona varan nüfusu olmasına rağmen toplu taşıma gece saat 00.00'den sonra yoktur. trafiği şark kurnazı şoförlerden oluşur. tekerin dönmesi yeterlidir. zaten trafik kuralları da uygulanmamak içindir. aksi gibi hiç bir trafik kontrolü de yoktur. ters yönden gelen bir şoförü uyardığınızda polis bile karışmıyor sana ne cevabı almanız işten bile değildir. hele ki kavşaklarda ışık ya da polis yoksa apaçi kavşağı tabir edilir ki orman da bile böyle sert kurallar çalışmaz. trafik başkent için her an kavga edebileceğin doğal bir ringtir adeta...