bugün

igor tudor

Hariçten gazel okumayı pek sevmem, söz konusu galatasaray ise, oradaki yöneticiler, antrenörler olayı bizden daha iyi biliyorlardır diye düşünmek zorundayız. öyle iki maç yenildi hadi gitsin diyen adamlardan da değilim, futbol zaman işidir, şans tanınmalıdır, eğer bir yapılanma olacaksa bir sezon iki sezon gözden çıkartılabilir. Mesela bak beşiktaşın feda senesine, sonrasında ne yaptı adamlar, takır takır top oynuyorlar. Ama orada bir sistem var, adamlar uzun vadeli planlar yaptıkları için o sezona feda diye isim koyuyorlar, biliyorlar ne yapacaklarını. Ama galatasarayda böyle bir şey göremiyoruz...

Tudor'a da söylenmesi gereken bazı laflar var;

Tamam eyvallah yeni bir oluşum içerisindesin, tamam kendi takımını kurmaya çalışıyorsun, tamam sezonu erken açtık diyorsun...

Be adam, takımı dördüncü yapan sensin, evinde fenerbahçe ile berabere kalmayı becerebilsen, neredeyse doksan dakika üstün oynadığın maçta mal gibi gol yeyip 1-0 yenilmesen zaten bu laflara gerek kalmayacak. O maçta takımın başında ben mi vardım? Sen geçen sene yaşadığın puan kayıpları nedeniyle dördüncü oldun, takımı devraldığında daha iyi yerlerdeydi o takım.

Hadi diyelim geçen sezon öyle geçti ve sen dördüncü oldun, diyorsun ki iki haftadır çalışıyoruz, sana sezonu erken açacağın bilgisi iki hafta önce mi geldi, sen planlarını ona göre yapsana, yapmak zorundasın! ee neymiş transferler geç gelmiş, elindeki mevcut kadro ile bu maçı atlatacak bir strateji oluşturmak senin görevin değil mi? Yeni transferleri on bir çıkartmadan, son yirmi dakikada alkışlatmak ve adaptasyon için takıma sok, elindeki mevcut kadro ile götür bu maçı. elimdeki mevcut kadroda kim var mı diyorsun? rakipte kim var, rakip kim? Herkes şunda hemfikir ki galatasaray rakibinden kat be kat daha büyük e o zaman sen bu turu geçmek zorundasın. futbolda kazalar olur kimse ses etmez ama bu kazalar sürekli oluyorsa bir dur demek gerekmez mi?

Bir gün önce dört yeseydik de biz bu turu geçerdik, geçeceğiz diyorsun. Maç günü altmışıncı dakikada golü yeyince takımın dağılıyor. hani dört de yesen geçiyordun? at o zaman son yarım saatte dört gol. ulan onu geçtim golü yedikten sonra git iki tane at hiç değilse ülke puanına katkın olsun rezil.

Sen dün mutlaka geçeriz dediğin takımın karşısında şansa kadere bir golü anca bul, sonra da bu sezon harika geçecek dediğinde inanmamızı bekle. Çıkıp bana "bakın arkadaşlar elendik ama bunun gerekçeleri, şunlar şunlardır, rakip şunu iyi yaptı, biz bunu yapamadık, onu yapamadık, şurada aksadık" falan gibi açıklamalar yapsan diyeceğiz ki tamam yahu adam görüyor bir şeyleri düzeltir. Ama yok diyorsun ki çalışmadık, çalışamadık... Yahu senin hücumda organizasyonunda alternatifin yok, olmadığını gördüğün halde dönüp dönüp aynı şeyi yapmaya çalışıyorsun. Alternatif üretemiyorsun oyun içinde. Adamlar istedikleri zaman takır takır pas yapıyorlar, topçular pozisyon almayı beceremiyor, rakibin pas trafiğini engelleyemiyorsun. Bunlar çalışmayla giderilecek şeyler mi eyvallah hadi öyle olsun ama sen bi bunu desene bize.

iki maçta neyi beğenmediniz diyorsun, sen iki maçta ancak bir gol atabilen, üç gol yiyen galatasarayı beğendin yani? neyi yanlış yaptık diyorsun, neyi doğru yaptın abi? ortada kocaman bir ya da birkaç yanlış var ki elendin. Her şeyi doğru yaparsın, bir kaza golü yersin sonra rakip kapanır sen ne yaparsan yap gol olmaz yine deriz eyvallah diye... O yok bu yok, sonra da söylediklerim size bahane gelebilir diyorsun.

Bakın her takım her takımı eleyebilir. Ama ilk maçtaki galatasarayın çaresizliği kabul edilemez. ikinci maçtaki alternatif üretemeyen futbolu kabul edilemez. Biz taraftarız, sabrederiz, bekleriz... Siz yeter ki bize fırtınanın ardı bahar ümidi verin. Siz bize bu ümidi vermediğiniz sürece, her mağlubiyet yahut beraberlikte tepenize ekşiriz çünkü ümidimiz yoksa ya kazanarak susturacaksınız ya da nefesimizi ensenizde hissedeceksiniz. Ya da en temizi, size güvenmemizi sağlayacak projeler, akıllı mantıklı cümleler ile bize ümit vereceksiniz ki biz de ne diye beklediğimizi bilelim, zafere gidecek yolda çektiğimiz çileyi kutsal sayalım...