bugün

aristo

(bkz: #3718653) numaralı, mahlas altıma girdiği entry'siyle düşünce yapısını belli etmiş, kendini açık etmiş yazar. kendisini oturarak ayakta alkışlıyoruz.

ben müslüman değilim, hıristiyan da değilim; yahudi desen o da değil, ateist? yok yahu o da değilim. benim felsefemi anlayamayacak kadar sığ olduğunu düşündüğüm için kendimi yormayacağım. lakin gel gör ki, sana inanca saygı konusunda iki çift söz etmezsem olmaz.

bak benim güzel kardeşim, sanırım yaşın küçük. ya da büyüksün ama düşünecek kadar kişisel gelişim düzeyini yükseltememişsin. benim için varlığın da yokluğunda hiçbir şey ifade etmiyor. ahh, sinek mi ısırdı lan ne! aa bak sineğin varlığı benim için önemli. ısırınca etki yaratıyor bende. neyse konumuza gelelim.

seni biraz derin davet ediyorum. bak ne güzel mahlasın var, hani bu mahlası gören adam ''lan bu heriften güzel entry'ler çıkar'' diyordur kendi kendine. din ve vicdan özgürlüğü dediğimiz şey, sadece senin için geçerli değil. sana ateist olma hakkı tanındığı gibi, diğerlerine de müslüman olma hakkı tanınmış bu sayede. ha ateist misin onu da bilmiyorum, sadece öyleymişsin gibi yazıyorum bunu. sen ne demek istediğimi anlıcaksın umarım. dedim ya ben tümden inançsızım. ateist bile değilim yani. hiçbir şey değilim. insan ahlakını kendi yaratabilir düşüncesindeyim. tüm felsefemi kendim oluşturdum. dinlere karşı bir ilgim yok. inanmamam bile bir ilgidir sonuçta. o yüzden ilgisizim. lakin kimsenin benim inançlarıma hakaret etmesini istemediğim gibi kimsenin de inançlarına saygısızlık etmedim. din ve inanç bir mutluluk işidir, bir güven olayıdır bana göre. eğer varsa bir tanrı ve onun dini, mutlaka mutluluk için gönderilmiştir. ve hepimiz biliriz ki, bu tanrı ve bu din o kişiler için kutsaldır. hepimizin hayatında da kutsallar vardır. kutsal kabul ettiğimiz şeyler. insanlar senin kutsal kabul ettiğin şey için ''gereksiz bir şey, olsa ne olmasa ne'' yazsa sözlüğü birbirine katarasın. ama sen milyar inananı olan bir dinin peygamberi hakkında buna benzer bir şey söylüyorsun. bu senin özgürlüğün olmuyor işte, saygısızlığın oluyor.

insanlar birbirilerinin fikirlerine ve düşüncelerine saygı gösterdiği zaman daha güzel oluyor bu hayat. demem o ki, din ve vicdan özgürlüğü de bu düşünce ve fikirlerin içinde yer alıyor. ne öğrettiler bize hep ilkoluldan beri? ''özgürlük başkasının özgürlüğüne kadar özgürlüktür.'' elbette kişisel fikirlerini dile getireceksin, lakin bunu usluplu bir dille, güzel bir anlatımla yapacaksın. inanmıyor musun dinlere? -tamam, sorun değil. bunu gelişmemiş kültürün, argo ve lümpenin etkisi altında değil, elit ve seçici kelimelerle belirteceksin. ''ya arkadaşlar siz buna inanıyorsunuz saygım sonsuz ama, benim de fikrim şu'' diyecekin güzel bir dille. işte o zaman sırf bu yüzden senin ayaklarını yıkarım ben. işte sen o zaman saygı görmeyi hak eden biri olmuş olursun.

bunu sana ayar vermek için falan yazmadım. sadece iyi niyetli bir şekilde fikrimi dile getirdim. o yüzden yazımı o zihniyetle okursan sevinirim. hiç bir kötü niyet beslemiyorum. saygılar.