esas mesele bilinmeden okunduğunda pek de gülünç sayılmayan; fakat, hikâyenin evveliyâtına vakıf olduğunuzda, kahkaha dahi atmanıza sebep olabilen sahnelerdir.
"(...)ah! tanrı'ya ne kadar yalvardım, o günün bir an önce bitmesi için. tarif edilemez bir hüzünle pencereye yaklaştım, camı açıp sulusepkenin derinliğine kendini bırakıverdim.(...)sonunda beşi vurdu, benim külüstür duvar saatim. şapkamı aldım ve sabahtan beri aylığını bekleyen, aptallığından lafı ilk olarak açmak istemeyen apollon'a bakmamaya çalışarak kapıya doğru ilerledim. zaten batacağım kadar battım diyerek lüks bir araba tuttum ve hotel de paris'e tam bir beyefendi gibi gittim."