bugün

vladimir nabokov

kelebek koleksiyonculuğundan öte bilimcisi sayılan nabokov un kendi adına bir kelebek cinsi vardır. sanatta ve edebiyatta aradığı hazzı bulamadığını söyleyen nabokov bu hazzı doğanın ve kelebeklerin kendine verdiğini söyler. öyle ki; yazarlıktan önce ilkin doğa bilimci olduğunu iddia eder.

yaşadığı dönemde dünya edebiyatında devrim sayılabilecek nevi şahsına münhasır eserler vermiştir. eserlerindeki gerek karakterlerinin en aşağılık sayılabilecek tutkuları, gerekse dilindeki coşku, kendi tabiriyle edebi bir büyünün içine sürükler okuyucuyu. iyi bir yazarı büyücü olarak addeder kendisi de. okuduğunuz herhangi bir paragrafta nabokov un yaşayan, hareket eden tasvirleri hemen ayırt edilir. ''iyi bir yazar, sözcük seçerken asla alelade kalıpları kullanmaz, duygu ve düşüncenin sancılı irkilmeleri, kendi için biçilmiş olan bir sözcüğü sisli karanlıkların ardındaki uçurumun karşı kıyısından bulur ve zorla çekip alır.'' diye söyletir kahramanı sebastian knight a kitabında.

sayısız pek çok edebiyatçıyı acımasızca eleştiren nabokov un enteresandır bilhassa Dostoyevski’ye duyduğu nefret çok ünlüdür. nedendir bilinmez Onu kötü ve değersiz bir yazar sayar. Hakkında şöyle bir anekdot vardır: Nabokov’un Rus edebiyatı derslerine yazılan bir öğrenci, Dostoyevski’nin yıl boyunca hiç ele alınmayacağını öğrenince başka bir hocadan ek ders talebinde bulunmuş. Bunu öğrenen Nabokov Soluğu müdürün odasında almış ve öğrenciyi kovdurtmuştur.

rusça ve ingilizce verdiği eserleri ülkemizde başta oğuz atay olmak üzere, hem yaşadığı dönemde ve hem günümüzde dünyada pek çok yazarı ve edebiyatçıyı etkilemiştir.