bugün

gecenin şiiri

yalnızlığı hiç bilmeyeceksin. 
kuytular, tanrılarındır. 
çağlar ve sınırlar ötesinden 
sana hep seslenecek can çekişen kurbanlar. 
hangi ıssızlığa varsan 
çağrışan açlar bulacaksın 
başaklar sallanırken tâ uzaklarda 
altın ve hayırsız, 
yaşamak yorgunu açlar 
bir kapkara iman gibi davet edecek 
seni görkemli beraberliğine.

yalnızlığı hiç bilmeyeceksin 
korkular, tanrılarındır. 
bir ülkü uğruna kurban düşen yiğitler var: 
can yoldaşı, kan kardeşisin onlar için 
bir yaman türkü söylüyorlar sana. 
tarih 
kahraman sesleri hep boğmuş bir cellat 
dün, bugün ve yarın 
en uzak güneşlere türküler yakanlar, 
bir coşkulu isyan gibi davet edecek 
seni görkemli beraberliğine.

yalnızlığı hiç bilmeyeceksin. 
tenhadaki lanetli sular, tanrılarındır. 
ve bilir belki yaşlanan ırmak
gölge olmak değil onun yazgısı, 
baş eğmemek, yiğitçe haykırmak; 
gölden göle, dağdan denize 
özgür akarak bentleri kırmak… 
kör kuyular, tanrılarındır. 
bilge olmaktır ırmağın yazgısı, 
sormağı bilmek yanıtsız soruyu. 
susmağı bilmek ve coşup durmağı. 
köhnemiş dağlara, ham meyvalara 
taze bir ses taşıyıp bir yeni çağ açtırmak.
akıp giden bir akıldır ölüm, 
bilir bunu su. 
toprakta hep ezilse de aşkın uğultusu, 
çağıldayan o ölümsüz pınarlar, ummanlar 
davet edecek 
seni görkemli beraberliğine.

yalnızlığı hiç bilmeyeceksin. 
aşkı sönük uykular, tanrılarındır. 
sen öyle soylu ve günseviler yarattın ki 
sevgililer, tek bir ağaç olmağa 
can atan güçlü bir orman gibi davet edecek 
sen görkemli beraberliğine.

yalnızlığı hiç bilmeyeceksin 
bin gözle bakıp okşadığın 
açlar ve yiğitler, yoksullar ve sevenler 
sönmek diye bir yazgıya başkaldırarak, 
susarken yaman türküler söyleyen 
güneşler gibi 
davet edecek 
seni görkemli beraberliğine.

/talat sait halman.