Symposion, hep birlikte içme* anlamına gelmekte olup yemekli, içkili eğlencedir.
Bu şölene vesile olan, genç şairimiz agathonun tragedyasıyla kazandığı birinciliktir.
cemaat toplanır, phaidros konuyu belirler; sevgi üzerine övgüler yapılacak sırayla, içlecek, eros övülecek.
phaidros alır sazı önce akabinde pausanias, eryksimakhos. aristophanes öksürür tıksırır, agathona geçer sıra, zekice bir hatip tavrıyla ortaya koyar sevginin çeşitlerini; mesleği olan şairlik üzerinden yürütür mevzuyu.
Komik aristophanesin tıksırması geçer, komedi yazarına yakışan üslupla çeşitlendirir o da.
En son laf sokratese verilir; en son konuşmak en zorudur. Buna karşın yine mütevazi, bilmeyendir cahil sokrat! O sevgiyi çeşitlendirmez, matineialı bir kadınla olan diyalogunu, ondan öğrendiklerinden bahseder bir tek sevginin övgüsünden bahseder. Mevzubahis bilgelik sevgisidir, mutluluğa insanı bu sevginin götürdüğünden söz edilir bu övülür.
Eğlence, kural olarak sevgiye övgü başlıklıdır, eros övülür. istisnaya değinir alkibiades o sokratesi övmek ister, bilge övülür.
Buna rağmen yine sokrat laf koyar adama, gülünür. alkibiadesin tepkisi: "ey zeus! Nedir bu adamdan çektiklerim"**.
Akabinde sarhoşlar yerlere, sedirlere serilirler; konuşma sırası düzen falan kalmaz içtikce içilir. Kimi evine gider kimi uyur.
Nihayetinde agathon, aristo, sokrates kalır ayakta, onlarda bir kaseyi elden elden dolaştırıp kafayı bulmaya devam ederler bu arada.
Agathon tragedyacı, aristophanes komedyacı.
Gecenin kör vakti sokratesin konusu şu: aynı adam komedya da tragedya da yazabilmeli mi?
"Ne diyor bu değişik" deyip komedyenimiz uyur, azıcik sonra da ödüllü bey agathon.
Sokrat son damla şarabı da içip Lykeion'a yıkanmaya gider. Peşi sıra da aristodemos...
Not: * azra erhattan ilgili kitap önsözünden. ** iş bankası kültür yayınları hasan ali yücel klasikler dizisi, dostluk-şölen s. 71.