yazarların ilk aşkları

entry93 galeri
    79.
  1. Çekirdeği çayı alın yamacıma gelin anlatıyorum beyler.

    Sene 1992 çok ücra bir köy okulu. Yalnız köy O kadar ücra ki devletin ismi cismi hiçbirşey yok. Senede bir devletin ete kemiğe bürünmüş hali olan mehmetçik köyün içinden intikal ediyor orada görüyorsun. Bu arada yanlış anlaşılma olmasın köy karadenizde.

    Neyse köyün jeopolitik konumsuzluğunu siktir edelim. Konumuza dönelim. Birinci sınıfa gidiyoruz. Sınıf mevcudu 4 kişi. Biri kız. Kız olanın babası okul müdürü. Bizse fakfukara çiftçi-hayvancılıkla uğraşan ailelerin çocuklarıyız.

    Kız çok güzel lan. Gözleri petekteki bal gibi. Kirpikleri upuzun. Saçları güneş vurunca hareleniyor. Ama dedim ya kızın babası okul müdürü. O çocuk Halimle bile aklım kesiyor denk olmadığımıza.

    Kız da zaten tam anasının gözü. Cin mi cin amk. işi gücü bizle maytap geçmek.

    işte günlerden birgün yerli malı haftası yapıyoruz. Herkes kendince bişeyler getirmiş. Bu kız da un kurabiyesi getirmiş. Gözleri ışıl ışıl yüzünde gülücükler bana un kurabiyesinden uzattı. Ömrümde ilk kez un kurabiyesi yiyorum. Öyle güzel ki tam ortasına da fındık koymuşlar.

    Kızın bu jestine karşılık ben de hemen bir kompliman yapayım dedim. Hay elim ayağım kırılaydı da yapmayaydım amk. La senin neyine.

    Kızın anası memur karısı ya. Kitaplardan mitaplardan güzel güzel şeyler yapmış. La senin başında anan bile yok. Nenen katmer kete yapmış. Katmer keteyle jest mi olur.

    Kız keteyi görünce önce Bi gülümsedi. Sonra Türk filmlerindeki kötü kadınlar gibi kahkaha atmaya başladı. Hahaha köylü müsünüz kete ne yha dedi amk. işte beyler 30 seneyi devirdiğim hayatımda özgüvenimi böylesine siken başka bir an yaşamadım. Evlerden ırak.

    işte o seneden sonra üniversite bitene kadar o kızı hiç görmedim.

    Neyse millet aradan yıllar yıllar geçti. Üniversite bitmiş. Ben askere gittim. istanbul'da çalışıyorum. Bu kız da doktor olmuş istanbul'da. Arada facebooktan karşılıklı bir iki profil fotosu beğenmişiz o kadar başka bir muhabbet yok.

    Gittim en güzelinden un kurabiyesi aldım. Şimdi pastane ismi söylemiyim. ibnenin biri çıkıp heheohehao sübliminal meşaz demesin.

    Neyse beyler öğle arasına yakın koltuğumun altında kurabiye tık tık kapısını çaldım. Açtı.

    La Bi de ne göreyim kız aynı kız ama Nur yerlitaş gibi profilde hep otururken görmüşüm ya faceden. Eni boyu bir bişe olmuş. Bırak omuzumu belime ancak çıkıyor.

    Neyse beyler hastane bahçesinde bir çam ağacının altında otobüs durağının dibindeki büfenin bayat çayıyla kurabiyeleri gömdük. Üstüne sigaralarımızı içtik. Benim esas niyetim bu kurabiyelerle ilkokulun intikamını almaktı. Lakin işte kanımızda ibnelik yok ya hahahahihiho tadında geçiştirdik.

    Vakit geldi ayrıldık. kız bunu saymam ayaküstü oldu böyle dedi.

    Aradan günler geçti arada bazen aradı. Konuyu hep müsait olduğunda görüşelimlere getirdi. Hatta bir seferinde olmazsa akşam bize gel dedi. Gitmedim lan. Gözlerinden başka hayalimdeki halinden eser kalmamıştı.

    Gel Zaman git Zaman evlendik. Başka kişilerle tabi. Uzunca Bi Zamandan sonra bigün aradı. Kocam beni dövüyor dedi. Yanlış anlaşılma olmasın dert yanmak için değil işim gereği akıl almak için. Tamam dedim hallederim.

    Aradım kocasını, biraz da kızla aynı köylü olmama, babasını tanımama filan güvenerek "la götoğlanı senin hayatını sikerim" dedim. Bu ilkin benimle bu şekilde konuşamazsınız filan dedi. La beyaz yakalı adamın atarlanması da çok komik oluyormuş amk. Gülerek bak senin şeklini sikerim lan ibne dedim. Durumun ciddiyetini o zaman kavradı.

    O yıl içinde boşandılar zaten. En azından bir daha hiç dayak yemediğini öğrendim. Bir kadının dayak yemesi çok onur kırıcı birşey çünkü.

    Aniden aklıma geldi bak. Acep neder şimdi?
    2 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük