garip bir hüzün vardır içinde fakir ama gururlu edebiyatı yapmayacağım. çok istedim bir odam bir dolabım masam olsun. hele masayı aldırtana kadar canım çıktı. zamanında çok çalışkan hırslı bir öğrenciydim. neyse baktım çalışkanlıkla diplomayla başarıyla birşey olmuyor vazgeçtim şimdi. zaten aile fakir çalışkan olsan ne olur. neyse konumuz o değil. ne demiştim masayı bile zor aldırttım soğuk mutfakta ayağı kırık masada ders çalışarak anadolu lisesini kazandım . ne özel odası oradan oraya sürüldüm. poster falan asamadım odama. kitap dolabıma astım. insanın kendi alanının olmaması çok kötü. özel hayatı da olmuyor. bir iyi yanı var 6 kişilik yurt odası o kadar gücünüze gitmiyor. zaten akıbetimiz belliymiş baştan alışmışız. şimdi diyorum bir çocuğum olursa hele de kız ne bileyim içimden öyle geçiyor çok güzel yapacağım odasını çocuğum misafirden benden önemli olur diyorum. alanı, sağlığı, psikolojisi azmi değerli benim için. bir de ben de çocuk olurum sanırım odayı görünce. babayla, kız napıyor bu manyak diye bakarlar ama napiyim içimde kaldı ucundan azıcık ben de sebepleneyim işte içimde bir çocuk var diye.