bugün

16 nisan 2017 anayasa değişikliği referandumu

esasen türk usulü başkanlık/cumhurbaşkanlığı sisteminin oylanacağı referandumdur. cb da onayladığına göre rahatlıkla yorum yapabiliriz maddeler kesinleşti.

ülkenin ve dünyanın konjonktürü düşünüldüğünde geçmemiz gereken bir sistemdir. referandumda sunulacak, bu sistem için gerekli anayasa değişiklikleri okunup düşünüldüğünde, genel olarak akla yatan ve olması gereken değişiklikler içermektedir.

Ancak, bir madde var ki okuyup düşünüp onaylamak mümkün değil. o da hsyk nın üye seçimi. ayrıca bu maddenin değiştirilmesinin başkanlık sistemiyle bir alakasını kurmak da güç, araya sıkıştırılmış gibi.

öncelikle hsyk ne iş yapar; adli, idari hakim ve savcıları mesleğe kabul eder, atar, nakleder, geçici yetki verir, yükseltir, düşürür, kadroya alır, ceza verir vb. yani adalet sisteminin göbeğindeki bir kurum.

mevcut sistemde üyeler nasıl seçiliyor:
1 adalet bakanı kendisi
1 adalet bakanı müsteşarı kendisi
4 cb seçiyor
3 yargıtay
2 danıştay
1 adalet akademisi
10 hakim ve savcılar kendileri

yeni sistem:
1 aynı
1 aynı
4 aynı
3 aynı
1 danıştay
3 TBMM

açıklama da şöyle "halkın seçtiği meclis seçiyor yani halk seçiyor". yahu arkadaş ne halkmışız be. ulan okey taşını çaldığı için arkadaşını öldürmeyi adil gören insan, hsyk üyesini nasıl seçsin niye seçsin. hadi o işin hikayesi, oturup iki muhabbet edemeyeceğin adamlarla dolu bu meclis nasıl seçsin.

asıl sıkıntı ise şu; bu üyelerden 4 ü doğrudan, en az 3 ü de dolaylı olarak cb tarafından seçiliyor. bu seçimler tamamen objektif olabilir mi? 15 yılın gösterdiği şu ki kesinlikle olamaz. yani çoğu kurum gibi işini bilmeyen sadece söz dinleyip sesini çıkarmadığı için o koltukta oturtulan insanların olduğu bir kuruma dönüşebilir. dönüşürse de ne olur, zaten can çekişen yargı sistemi biter adalet yok olur. Adaletin olmadığı yerde de yaşanır mı herkesin iyice düşünmesi gerekir.