memlekettte, anayurdumuzda yani özvatanımızda işler hiç de iyi gitmiyor son yıllarda..
ötekileştirme, kendine benzemeyeni psikolojik lince tabii tutma, sosyal baskı ve kutuplaşma fenalıkları aldı başını gidiyor.
bilhassa partizan sağ kesimin öfke saçan sempatizanları muhalif kanada yönelik ağır bir baskılama, provake etme, hedef gösterme ve itibarsızlaştırma politikası uyguluyor acımasızca.
bahse konu referandum olayında da bu yaklaşım aynı gaddar çizgide uygulanıyor mâlum kesim tarafından mâlum kesime..
sosyal ortamlarda, cemiyet içinde malûm insanlar gözüne kestirdikleine hep aynı çakal tutumla yaklaşıp; evet diyorsun di mi, vatan hainleriyle bir olamayacaksın di mi, ülkenin güçlenmesi ve ilerlemesine evet mi... gibi tuzak ve fişleyici sorular sorup baskı altına almaya ve etkilemeye, psikolojik gözdağı vermeye çalışıyorlar..
gelelim esas noktaya:
hayır diyeceksiniz eğer; uluorta, toplumla içiçe olduğunuz anlarda fikrinizi açık açık beyan etmeyin, hatta evet diyorum, elbette evet vs gibi net ifadelerle olası baskı ve zihinsel şiddeti öteleyin!
benden size bir abi, kardeş, dost tavsiyesidir bu zira etrafta o kadar çok yavşak, götüboş, hırbo var ki; olası hayır cevabı duyulmasıyla sizi hedef göstermek için fırsat kolluyor ve hayırcıları evetçilere yem etmek için yanıp tutuşuyorlar.
herkesten çok evetçi olun, korkudan değil böyle yalamaları g.t etmek için inadına evet sancaktarı olun ama sandıka yine kendi bildiğinizi okuyun!
kendiniz için, aileniz ve sevdiklerinizi üzmemek için bu kalkanı kullanın.
umarım yanlış anlaşılmamıştır sözlerim, ama devir bunu gerektiriyor maalesef..