Hafta sonu Biraz alkol alıp eve geldim. içmeye evde de devam ediyordum. Son 2-3 gündür babamla tartışıp duruyorduk. Son bardağımı da bitirdiğim de babam odama gelip yine söylenmeye başlamıştı. Biraz sinirli bir insanımdır. Kanda da alkol varken daha bir asabi oluyorum. O sinirle arabayı alıp başladım cadde de gazlamaya. Hava yağmurlu bir yandan. Yarım saat falan durmaksızın gazladım. Sinirden elim ayağım titriyor. Tekele çekip bir kaç tane daha bira alıp gazlamaya devam ettim. Son ses müzik açık hava yağmurlu bir elimde direksiyon diğer elimde şişe extra. Şeridi ortalamış gidiyorum. Yol iki şerit gidiş. Sağ arkada ki araba selloktör yapıp duruyor. Ama öyle bir sellektör yapıyorki yeminle aynadan sanki burnumun dibinde gözlerime ışık tutuyor gibi oluyor. Kafamı arkaya çevirdim ne yapıyorsun birader anlamında. Oda bana el kol işaretleri yapıyor. Hız 120 civarı falandır. Kavacık tünelinin girişinde oluyor bu bahsettiğim olay. Kafamı öne çevirdiğimde , bildiğin duvara girmek üzereydim. Duvara çarpmamak için direksiyonu sağa aniden kırdığımda hatırladığım şey sol ön ve arka lastiklerin havada oluşuydu. Hayatımda bu kadar korktuğumu hatırlamam. Eğer sol taraftaki duvara vursaydım o hızla kaç takla atardım allah bilir. Verilmiş sadakam varmış. O günden sonra alkollü direksyon başına geçmem.