bu ilişkiyi anlatan teori ilk kez edward shills tarafından açıklanmış ve türkiyede şerif mardin tarafından geliştirilmiştir. bu ilişkiyi göre merkezde yer alan bir azınlık kendi konumunu -yani merkezi-, çoğunluğa -yani çevreye- karşı korumaktadır. mardin türkiyedeki iktidar sahibi azınlığın, özellikle iktisadi kaynakları kullanma konusunda çevre ile mücadele halinde olduğunu ve mücadeleyi bazen merkezin bazen de çevrenin kazandığını ifade etmiş ve dönemsel olarak merkezin ve çevrenin etki alanın değiştiğini belirtmiştir. daha sonra idris küçükömerin düzenin yabancılaşmasında daha farklı ele aldığı bu teoriyi türkiye tarihi pratiğinde ele alacak olursak ittihat ve terakki ve chp çizgisinin merkezi; ahrar fırkası ve demokrat partinin ise çevreyi teşkil ettiği kabul edilmektedir.
star gazetesinin 8/6/2008 tarihli açık görüş ekinde reşat çalışların yazdığı makalede internet ortamında da aynı merkez-çevre çatışmasının yaşandığı ve ekşisözlüğün* merkezi, uludag sozluk ve itusozluk gibi sözlüklerin de çevreyi meydana getirdiğini dile getirerek; konuyu çok daha farklı bir noktaya getirmiştir ki bu iddia da teorinin kendisi gibi tartışılmaya değer bir mevzuudur.