bozkırkurdu

entry40 galeri
    38.
  1. --spoiler--
    insanı geriye götürecek bir yol yoktur asla...
    kurda, çocuğa götürecek bir yol yoktur.

    nesnelerin başlangıç noktasında ne suçsuzluk yer alır, ne saflık; görünürde en ilkeli de olsa tüm yaratıklar daha yaratıldığı anda suçludur, kendi içinde çelişkilidir, pek çok parçaya bölünmüş durumdadır, oluşum sürecinin kirli ırmağına kaldırılıp atılmıştır, bundan böyle asla ama asla suyun akışına ters yönde yüzemez.

    yol gerisingeri suçsuzluğa, yaratılmamışlığa, tanrıya değil, ileriye götürür insanı, kurtluğa ya da çocukluğa değil, boyuna suçtan içerilere, boyuna insanlaşmanın daha derinliklerine taşır.

    canına kıyman sana da, zavallı bozkırkurdu, pek yarar sağlamayacaktır; insan olmanın daha uzun, daha eziyetli ve çetin yolunu çaresiz yürüyeceksin, ikilikte kalmayıp onu sık sık çoğaltmaya çalışacak, karmaşıklığını daha da büyüteceksin.

    dünyanın sınırlarını daraltacak, ruhuna basitleştirecekken, belki günün birinde huzura kavuşabilmek için gittikçe daha çok dünyayı, hatta sonunda dünyanın tümünü, kapsamı genişletilmiş ruhuna acıyla aktarmaktan yakanı kurtaramayacaksın.

    buda nın yürüdüğü yoldur bu;
    her büyük insan, bazen bilerek, bazen bilmeyerek, cesur girişimlerinin başarısı oranında bu yolda yürüdü.
    her doğuş, evrenden bir ayrılış demektir;
    belli sınırlarla çevrilmek, tanrıdan kopup ayrılmak, acılı bir yeniden oluşum demektir.
    evrene gerisingeri dönüş, acılarla dolu bireyselleşmenin yok edilmesi, tanrılaşmak demek, evreni yeniden kapsamına alacak gibi ruhun sınırlarını genişletmek demektir.
    --spoiler--

    günden güne daha derine batarak, nefes almaktan gittikçe daha çok nefret ederek yaşamanın, yaşamın ta kendisi olduğunu öğrenmek bir daha öldürdü bizleri.
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük