bugün

bunu okuyacağını bilsen ona ne söylerdin

Bu sözlükte yazdığımı bilmiyorsun hala, belki hiçbir zamanda öğrenemeyeceksin. buna istinaden bu kadar rahat yazabiliyorum zaten. sen 4 yıldır bana hayatımın en güzel 4 yılını yaşattın. her açtığım çekmeceden, her giydiğim elbisenin cebinden bana küçük ama beni çok mutlu edecek kısa cümleler yazdın. ben sana hiç yazamadım böyle güzel cümleler. ama seni çok seviyorum.

belki çok kısa bir süre sonra yanında olmayacağım, yani artık hiç olmayacağım. bu yazıyı okuyamayacaksın belki ama ben gidince üzülme, ağlama sakın. kızımıza çok iyi bak, onu çok iyi bir şekilde yetiştir. aylardır doğacak oğlumuz için isim tartışmaları yapıyoruz. sen hep sahabe veya peygamber isimleri öneriyorsun. bense türk ismi olsun istiyorum. ben gitmeden doğarsa zaten senin istediğin isimlerden birisi koyulacak ama gittiğimde doğarsa eminim ismini oğuz kağan koyacaksın. oğlumuzu da adına yakışır bir şekilde yetiştireceğine eminim. nasıl yetiştireceğin konusunda kitap bile yazabilirim ama sen bu kitabı zaten biliyorsun. kızımda halası gibi hastaneden ve iğneden korkuyor, büyük ihtimalle oğlumda halası ve benim gibi olacak ama mutlaka her ikisine de hiçbir şüphe kalmayacak şekilde hastalık taraması yaptır. onlarında çocuklukları ve ümitleri sönmesin. onları ormanlarla kaplı memleketimizde yetiştir. orada okusunlar, orada büyüsünler. büyük şehirlerin kokuşmuşluklarını, kahpeliklerini, iki yüzlülüklerini görmesinler bile.

seni ne kadar çok sevdiğimi yine süslü cümlelerle, kelam hokkabazlığı yaparak anlatamadım. kısa ve öz bir şekilde sadece seviyorum diyebildim yine. hiç unutmayacağını bildiğim için beni unutma gibi cümlelerde kurmuyorum. sadece ve sadece ağlama arkamdan. her zamanki gibi karadeniz müzikleri dinle, horon oyna, çocuklarımıza da öğret ama sakın kazım koyuncu dinleme.