Çernobil faciasının Karadeniz'in kucağına atıp gittiği kanser hastalığına henüz 30lu yaşlarının sonunda yenik düşüp hayata veda etti.Aslen Artvinli olan Kazım Koyuncu Karadeniz müziğini duygusal sesi,yöresel motifler ve batı enstrumanları ile birleştirip hepimizin beğenisine sundu.O'nu herkes önceleri Gülbeyaz adlı diziye yaptığı müziklerle notalarından tanıdı,sonra da o dizide karşımıza, iki aşığı oynayan şevval sam ve nejat işlere şarkı söyleyen sokak şarkıcısı olarak çıktı.Uzun saçları kısa zamanda hastalığına dayanamadı..Ama o bunu hiç umursamadı.Ölmeden kısa bir süre önce Açık Hava sahnesinde yağmur altında yüzlerce hayranının karşısında dimdik durarak,güleryüzü ve hüzünlü sesi ile türkülerini söyledi.Hiç anlamadığımız ama her bir notasında içimizden birşeylerin gittiği lazca türküleri kulağımıza kazıdı. (bkz: Didou Nana)'yı dinlerken,belki hiç bilmediğimiz bir milletin,hiç duymadığız sözlerine iki damla gözyaşı döktük.Anlamadık ne dediğini ama emindik kırık birşeyler olduğnudan o ezgilerde.Etnik müzik yapmanın etnik bölücülük yapmak gerektirmediğini gösterdi.istediği sadece büyürken ninelerinden dinlediği ağıtları,türküleri hatırlatmaktı o kadar..
Ucuz düğün salonlarında horon teperken kulağımzı tırmalayan kemençe olarak bildiğimiz Karadeniz müziğinin,bundan çok daha fazla anlamı olduğunu öğreterek ,bu ezgilerin Davut Güloğlu zihniyetlilerin elinde anadolu motifli disko kültürü haline gelmesini bir nebze de olsa engellemiştir.
Ruhu şad olsun...