bugün

2009 yerel secimlerde akp nin diyarbakir i almasi

doğu'da bir süre yaşamanın eğer gözlem yapmayı seven biriyseniz siyasi tahminler konusunda son derece faydalı olduğunu söyleyebilirim. diyarbakır merkezli olmak üzere doğu ve güneydoğu'daki kürt halklarının yerel ve genel seçimlerde farklı oy vermesini etkileyen bikaç ana etken var;

1- genel seçimlerde %10 barajı uygulaması. bu uygulama ile birlikte o yörenin halkı genel seçimlerde dtp'nin veya daha önceki geçmiş hadep'in seçilemeyeceğini bildiği için oy dağılımında çeşitlilik gözlenir (nedenlerine gireceğim sonra). ancak yerel seçimlerde böyle bir baraj olmadığı için oylar dtp'de bütünleşir. ki mesela ülkedeki seçme yaşına sahip kürt nüfusun tespiti için de önemlidir yerel seçimlerde dtp'nin aldığı oy oranı. katılım ise özellikle yerel seçimlerde üst düzey olur. yani akp'nin genel seçimlerde aldığı yüksek oy oranının yerel seçimlere yansıma ihtimali bu bakımdan çok düşük. ki son genel seçimlerde gördük ki zaten anlamsız olan yüzde 10 barajı artık önemini tamamen yitirdi dtp'lilerin bağımsız aday stratejisi ile, bu başka bi tartışmanın konusu elbette.

2- doğu ve güneydoğu'da ki feodalite yani aşiret düzeni. aşiretlerin şehirlerde de etkili olmasıyla birlikte toprak reformunun birtürlü adam gibi becerilememesinden bilhassa köylerde etki alanları çok güçlü. burda da aşiretin başının tarafı doğu siyasetinde her daim önemli olmuştur. devletten yana tutum alırsa sağ partiler oy alır yok eğer pkk-dtp çizgisinden tarafaysa o zaman -özellikle yerel seçimlerde- dtp seçimleri kazanır. en gözönünde örnekleri bucak aşireti'nden çıkan sedat bucak ve şeyh sait'in torunu abdülmelik fırat'tır. burda konuyu iyi incelediği için ekşi sözlük'e yönlendirmeyi uygun buluyorum: http://sourtimes.org/show.asp?t=kurt+feodalizmi

3- isimler de çok önemlidir her zaman. örneğin tunceli'den kamer genç ve elazığ'dan mehmet ağar ne tarafta yer alırlarsa alsınlar bu şehirlerden yüksek oranda oy alırlar.

4- din diğer etkiler içinde en son sıradadır diyebiliriz, halk arasında dini bağlar güçlü olsa da bu oylara pek yansımaz.

hal böyleyken akp'nin önümüzdeki genel seçimlerde oy oranını arttırması beklenebilir -ki az önce de değindiğim %10 barajının anlamını yitirmesiyle tersi de olabilir- ancak yerel seçimlerde pek etkili olabileceğini sanmıyorum. yalnız şu da var ki yöre halkı artık bir alternatif arayışı içinde, dtp-pkk dayanışmasının zararlarından çok çekmiş durumdalar ve oy verebilecekleri ve yöre halkının çıkarlarını koruyacak bir sol alternatif de yok halihazırda. dinci siyaset ise bilhassa fethullah gülen ve cemaatlerinin said nursi'nin de kürt olması demogojisi üzerinden oy toplama ve yandaş bulma çabasında, başarılı da oluyorlar burdan baktığımızda (ki apo bile imralı'dan dtp'ye bu konuda dikkatli olmasını söylüyor, durum o derece ciddi gözüküyor yani). bu bakımdan akp'nin kucağına itiliyor seçmen kitlesi haliyle.

eğer diyarbakır düşürülmesi gereken bir kale olarak görülür ve siyaset bu noktadan yürürse yöre halkının milliyetçilik duyguları ağır basar bana göre ve bu bakımdan ulubatlı hasan gelse sancağı dikemez suriçi'ne. yani şu an basına yansıyan söylemlerin ters tepmesi ihtimali oldukça yüksek. bu arada akp'ye akıl da veriyoruz tabi, adamlar yazımı görüp politikayı değiştirebilirler bi ihtimal. geyik bir yana, özellikle büyükşehir belediyesi'nin gene dtp'li ya da dtp kapatılırsa yerine kurulacak partiden bi adayın geçmesi öngörüm. lakin ilçe belediyeleri konusunda izlenen politikaya göre dtp'nin gerilemesi de kuvvetle muhtemel. bakalım, bekleyip göreceğiz.
güncel Önemli Başlıklar