bugün

tanrıya ihtiyaç duymak

insanın bir şeylere yetemediği yerde hissettiği şey. tanrıdan kastım "allah" ya da "yehova" gibi kavramlar değil bunu baştan söylemem gerek. kutsal kitapların yalan, fazlasıyla yüzeysel ve basit olduğunu düşündüğüm tanrısı değil bu. tanrı kelimesini bir şeyleri anlatmaya çalışmak amacıyla kullanmam gerek sonuçta. bahsettiğim tanrıyı görünmez bir güç gibi düşünebilirsin. orada bir yerde ve yetemediğin noktalarda senden üstün olduğunu hissettiğin şeyin ya da şeylerin ta kendisi.

bu şey tamamen senin kafanda yarattığın bir his. buna engel olamıyorsun çünkü bir insansın. duygu olarak adlandırdığın şeyin gerçekte ne olduğunu ve neden buna sahip olduğunu bile bilmiyorsun. kendini devasa büyüklükteki evrende çok yalnız ve yetersiz hissediyorsun. kafanın içerisindeki dünyaya gözlerinle gördüğün dünyadan daha fazla önem verip sarılman vasıfsız bir hayalperest kişilik olman dışında başka bir işe yaramıyor. mantığının yorulduğu yerde tanrının kollarına koşman tamamen senin acizliğin, başka bir şey değil. bazen gerçeklerin çok sert ve anlamsız olabileceğini düşünüp kendini çeşitli yollarla kandırmaya çalışıyorsun. bu durum ya garip bir şekilde bir tanrının kesinlikle var olduğu düşüncesine inanmana ya da tanrının yokluğu düşüncesine garip bir eminlikle bağlanacak derecede kibirli olmana neden oluyor.

yapımız itibariyle baktığımızda ise her daim gücü elimizde tutmayı isteyen meraklı varlıklarız. öte yandan ise kesinlikle ve kesinlikle çok aciz ve çok zavallı yaratıklarız. bu iki gerçek birleşince insan gerçekten dengesiz ve merak uyandırıcı bir varlık haline geliyor. sonuçta hafif ıslak ve süngerimsi bir yapının kölesi olan yaratıklarız ve bu hem ilginç hem de can sıkıcı bir durum. neden böyle olduğunu dahi bilmiyorsun. evrenin düşünebilen bir parçası olarak uzaklarda seni yaratan sebebi arıyorsun ama neyle karşılaşacağını dahi bilmiyorsun.

bilgiye dair hakimiyet alanını arttırmak ve sonucunda mutlak olana ulaşmaya çalışmak veya yalnızca sonunda ne bulacağını bilmeden ilerlemeye çalışmak adına attığın her adım ile yüzleştiğin fenomenler karşısında vardığın yargılar bir noktadan sonra mantığını atlayıp ilahi bir gücün durağından geçmeye başlıyor. mantıksal çıkarımlarla erişemediğini ilahi olarak adlandırmak ise kolaya kaçıp iç rahatlatmaktan başka bir şey olmuyor. skeptik biri olmak zor gerçekten. hele böylesine skeptik biri olup yanlış anlaşılmamak imkansız. senden üstün olduğu açık olan bir gücün varlığını sorgulaman, onun var veya yok olabileceğine dair çeşitli düşüncelerin insanların seni kolayca türlü türlü kefelere koymalarına sebep olabiliyor. tanrıya ihtiyaç duymamız onun gerçekte var olup olmamasından öte tamamen bizimle ilgili bir durum, anlatmaya çalıştığım şey bu. aynı bağlamda her insan bir şeylere ihtiyaç duyuyor zaten.

"keşke bir ağaç olsaydım" diyorum bazen.

sanırım "cehalet mutluluktur" sözü tam da bu bahsettiklerim yüzünden ortaya atılmış olsa gerek. bu konuda daha çok şey yazmak isterim ama şu an cahiliyeti iliklerime kadar hissetmek istiyorum desem daha doğru olur.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar