bugün

tuncay özkan

doğruları ve yanlışlarıyla ülkenin son bir buçuk yılına damgasını vuran bir kahraman, totem, medya maymunu, ilerici, solcu, takiyyeci, şov adamı, müstakbel lider ve goygoycusudur... kısacası tarafımca herhangi bir kategorsiye sığdıralamayacak kadar çoktur ama bir o kadar da azdır.
bir buçuk yıl içinde kemalizmi ulusal ideoloji toteminden kurtarıp, manasız bir resepsiyon adeti görünümünden sıyırsa da, kemalistleri duygusal söylemler içine iterek, havada kalan bazı eylemlere girişmiştir. kemalizmi sol ve sosyal demokrasi ile örtüştürüp, aslında 80' den beri başımızdan bir türlü eksik olmayan ballı-börekli merkez sağcıların gardıroplarından kurtarmıştır. ancak sosyal demokratlar arasında korku, panik, hezeyan ama bir yandan da farkındalık yaratmıştır.
bazı kelimeleri, bazı kavramları yeniden hatırlamamızı sağlamış, kaynağını akpspor adlı siyasi cemaat gibi 1000 yıl öncesinden değil, aslında sadece 90' ların başında uğur mumcu' nun söylemlerinden almıştır.
müritlerince bir totemmişçesine savunulan ve maalesef taasupluğa yol açan bu adamın gerçek niyeti elbette bu değildir. ancak deniz baykal ile aynı hataya girerek, solaryum bağımlısı rayban gözlüklü, sarışın caddeci hatunlardan bir parti meclisi yaparsa, zaten dejenerasyona uğrattığı sol' dan iyice uzaklaşacaktır.
yapması gereken: ivedilikle parti kurarak bir manifesto yayınlamak ve bcp, hyp gibi 60 yaş üstü partileri bünyesinde toplayarak, 2009 yerel seçimlerine hazırlanır gibi örgütlenmektir. bu aşamada asla ve kat' a chp' ye sataşmayıp, o yokmuş gibi davranmalı ve sosyal demokrat sermaye sahipleri ile omuz omuza vermelidir.
şimdilik yapılması gerekenler basit, uygulaması zahmetli işlerdir. müstakbel parti başkanıdır ve tüzüğü ile manifestosu merakla beklenmektedir.
(bkz: siyasi parti)