vedat türkali

entry92 galeri video1
    73.
  1. 13 Mayıs 1919'da Samsun'da doğan Vedat Türkali'nin asıl adı Abdülkadir Pirhasan'dır. Asker olduğu için ilk şiir ve yazılarını Hazan Denizli takma adıyla yazan Türkali, 1960'dan sonra Vedat Türkali adını kullandı. Samsun Lisesi'nden sonra 1942 yılında istanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nden mezun oldu. Maltepe Askeri Lisesi ve Kuleli Askeri Lisesi'nde edebiyat öğretmenliği yaptı. 1951'de siyasi eylemleri sebebiyle tutuklanıp 9 yıl ceza aldı. 7 yıl sonunda koşullu olarak serbest bırakıldı. Vedat Türkali 1944 - 1950 yılları arasındaki ağır baskı döneminde devrimci sanat çevrelerinde ilk kez el altında dolaştırılan gizli şiirleriyle, özellikle "istanbul" şiiri ile tanındı.

    Rıfat Ilgaz ile Gar Yayınları'nı kurdu. 1960'ta "Dolandırıcılar Şahı" ile senaristliğe başlayan Vedat Türkali, halk kitlelerinin en çok ilgi duyduğu alan olduğu sinemada "bilhassa emekçi halka bir şeyler verebilmek için" senaryolar yazmasının yanında yönetmenliği de denedi. 40'ın üzerinde senaryo yazdı ve 3 filmin de yönetmenliğini yaptı.

    27 Mayıs 1960 ihtilali öncesi dönemde Türk aydınının gerek toplumsal gerekse ikili ilişkilerde yaşadığı bunalımları dile getirdiği ilk romanı "Bir Gün Tek Başına" yazar olarak tanınmasını, geniş bir okur kitlesi tarafından ilgiyle karşılanmasını sağladı. Türk aydınına ve aydınların çevresiyle ilişkilerine dair gerçekçi gözlemler içeren bu roman yayımlandığı yıllarda büyük tartışma yarattı ve edebiyat çevrelerinde; kurgusu, anlatım tekniği ve gerçekçi yaklaşımıyla çağdaş Türk romanında bir aşama olarak değerlendirildi.

    ikinci romanı "Mavi Karanlık" ta ise 1980 darbesinin öncesini ele aldı. Yine 1980 darbesi öncesinin çelişkili ortamı içinde Türkiye ile sinema arasında paralellikler kurarak aydın kesimden kişilerin konumları ile toplumsal tavırlarını "Yeşilçam Dedikleri Türkiye" romanında irdeledi. 1990 yılında yayımlanan "Tek Kişilik Ölüm" romanından sonra bir süre Londra'da yaşadı.

    1942'den bu yana tasarladığı ve Türkiye Komünist Partisi'ni anlattığı iki ciltlik romanı "Güven" i Londra'da yaşadığı yaklaşık 10 yıllık zaman diliminde yazdı. Komüntern Arşivi'nden gizli kalmış belgelerden de yararlanarak yazdığı romanında kendi politik serüveni kadar kuşağının bilinmeyen öyküsünü de anlattı. 2004 yılında yayımlanan "Kayıp Romanlar" da 90'lı yıllar Türkiye'sini siyasi sürgünden ülkesine dönen emekli bir doktorun gözünden anlattı. 2009'da yayımlanan "Yalancı Tanıklar Kahvesi"nde 12 Eylül'e giden süreçte kökleri o yıllara dayanan ve etkisi bugüne kadar gelen siyasal çatışmalar, toplumsal güç olarak din ve sendikalaşmalar gibi konuları ele alırken, 2014'te yayımlanan son romanı "Bitti Bitti Bitmedi" de ise ermeni meselesini mercek altına aldı.

    2002 seçimlerinde DEHAP'tan milletvekili adayı olan Vedat Türkali, hayatı boyunca siyasi mücadelenin içinde yer aldı. Sağlık sorunları yaşadığı son yıllarında bile, eylemlere katılmayı ihmal etmedi. Türkali, en son geçen sene, sekiz günlük sokağa çıkma yasağı ilan edilen Cizre'de yaşananlara ilişkin HDP'nin basın açıklamasına katıldı ve yaptığı konuşmada, "Bu ülkede var olan Kürt, Rum, Ermeni ve tüm halklar özgür olmadıkça barış gelmez" dedi.

    Vedat Türkali; "Karanlıkta Uyuyanlar" ile 1964 Antalya Film Festivali'nde "En iyi Senaryo Ödülü"ne, "Dallar Yeşil Olmalı" oyunu ile de 1970 TRT Sanat Ödülü'ne, "Bir Gün Tek Başına" romanıyla 1974'te "Milliyet Roman Ödülü" ve 1976'da "Orhan Kemal Roman Ödülü"ne, "Kara Çarşaflı Gelin" ile 1977 Antalya Film Festivali "En iyi Senaryo Ödülü"ne "Bedrana" filmiyle, 1982'de Çekoslovakya'da Carlovy Vary Film Festivali'nde Cidalc Ödülü'ne, "Güneşli Bataklık" ile yine 1982'de işçi Sendikaları Özel Ödülü'ne değer görülmüştü.

    (Hürriyet, 30.08.2016)
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük