bugün

26 yaşında hala babasından harçlık alan insan

26 yaşındayken harçlık alıyordum 27'de de alıyordum, daha doğrusu sağolsun kendisi veriyordu. Eş dost tanıdık da cebime az para sıkıştırmamıştır. Garsonluk da yaptım kasiyerlik de yaptım depoda da çalıştım okul aralarında tatillerde. Ama aynı Zamanda harçlık da aldım.

Hatta kardeşim part time bir yerde çalışıp bir yandan da Her gün kursa gidiyordu o da bana harçlık veriyordu. Yüksek lisans yapıyordum o sıralar.

Sonra ben iş güç sahibi oldum.
Babamdan daha yüksek maaş alıyordum. telefonum bozuldu taksit de yapmadılar, o kadar nakit de yoktu. telefonumu annemle babam alıverdi, taksit taksit size ödeyeyim dedim onu da almadılar.

Bu arada ailem zengin değil. Babam memur, annem de eşin dostun çocuğuna bakıveriyor isteyen olursa.

Şimdi nerede kimi görsem, ben de yardım etmeye çalışıyorum imkanım kadar. insanlar el uzatmadan, söz söylemeden mahçup etmeden yapmaya çalışıyorum bunu. Annem hep öyle yapardı çünkü. Yollarda el kaldıranları alıyorum. Hatta bazen el kaldırmayanlara bile durup soruyorum, babam da hep öyle yapardı çünkü.

iyi ki varlar. Allah başımızdan eksik etmesin.

Hasılı kelam,
harçlık almak kolay değil ama kötü de değil. Alın almaktan çekinmeyin. Herşey bir gün elbet düzelir. iş de bulunur, evlilik de olur..

Mühim olan şey, utanılacak olan şey bu günleri unutmaktır. alınan harçlıkların kızarttığı yüzlerimizi unutmaktır. Cebinde parası olmayan gidip borç bulup gelen ama çocuğunu harçlıksız bırakmayan babayı unutmaktır. Ekmek parasının üstünü biriktirip gizlice cebinize koyan anneyi unutmaktır. Esas utanç budur.

Unutmayın. Unutmayın ki şöyle on metre uzaktan bakınca, aynı masaya oturunca kimin cebinde harçlığı var kimin cebinde beş kuruş yok anlayabilesiniz. Anlayabilesiniz ki sol el bile görmeden destek olmayı başarabilesiniz.