adamın misyon belli vizyon belli türklere her yerden sallıyor, bazı andavallar da gaza gelip ciddi ciddi yardırmaya kalkıyor.
yine küfredicem bu ara çok canım çekiyor:
ulan amına koduğumun evladı, ortada daha o hayran olduğun fransızca, ingilizce, almanca yokken bunlar birbirinden ayrılmamışken türklerin kapı gibi yazıtları vardı.
bu yazıtlar da bu edebi dilin en az 200 yıllık bir temeli olması gerektiğini bize gösterir. yani 500'lü yıllar...
yabancı çok fazla kelime vardır, özellikle farsça bu bir gerçektir.
latince ingilizce için ne ise, farsça da türkçe için odur der ilber hoca.
bunun kötü bir şey olmasından çok türkler ve türkçe için bir güzellik olduğu kısmına şimdi girmeyeceğim.
bunlar hep dilsizlikten... daha fiili, öznesi kendine ait sayıları olmayan bir sözde dil sevdalısı elbette gelir güzel türkçene laf atar...
senin misyonuna koyayım diyerek bitirmek istiyorum.