bugün

adnan menderes in hakan fidan ı salih korur

"ulan ne biçim başlık lan bu" diyeceksiniz belki.
demeyin.

sabık başbakan adnan menderes'in gözü gibi sakındığı, çok güvendiği, toz konduramadığı bir adamı vardı.
adı: ahmet salih korur.

bu şahıs türkiye'yi amerika'ya teslim eden kişilerden biridir. ilk 10 içindedir.
aynı zamanda da başbakanın sağ kolu olduğu dönemlerde Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası Büyük Üstatlığı yapmıştır.
görsel
birkaç defa vekaleten mit müsteşarı olmuş, (mit'in o zamanki adı meh idi, (bkz: Millî Emniyet Hizmeti) kafa karışıklığı olmaması için mit diye yazıyorum.) mit müsteşarlığı döneminde dahi mason locası büyük üstatlığından vazgeçmemişti.

hatta salih korur, atatürk tarafından türkiye'de yasaklanan masonluğu, ülkemizde yeniden dirilten ve ayağa kaldıran kişidir.

27 mayıs 1960 darbesinde ahmet salih korur menderes'in sağ kolu pozisyonunda idi, yani başbakanlık müsteşarıydı.

peki salih korur'dan sonra mit'in başına kim geçti?
Ahmet Celalettin Karasapan.
karasapan da 27 mayıs ihtilalinde mit'in başındaydı.
ne tuhaf ki karasapan'da selefi salih korur gibi masondu ve o da masonluğunu gizleme ihtiyacı duymuyordu.

şimdi ne tesadüftür ki mason olan her iki mit müsteşarı da devleti, mit'i cia ile entegre etme vazifesini ifa eden isimler iken, 27 mayıs ihtilali sonrası menderes idam edilirken, bu isimler birkaç ay tutuklu yatıp yassıada davalarında bir şekilde aklanmışlardır.

hatta yassıada davaları devam ederken salih korur halihazırda mason locası büyük üstatlığına devam etmektedir.
bu haldeyken yargılama esnasında mason biraderleri "ihtiyaten vazifeyi bir başka biraderimize devir etseniz?" demişler, salih korur; "Gerek yok. Sıkıntı olmayacak" demiştir.

hakikaten de sıkıntı olmamış kısa bir süre sonra salih korur cezaevinden çıkmış, mason locasında faaliyetlerine devam etmiştir.

şimdi geldiğimiz noktada, tayyip erdoğan'ın da bir salih korur'u var.
hakan fidan.

şu son 15 temmuz'da pek çok karanlık taraf var.
ve hakan fidan hala görevinin başında.

tıpkı 6-7 eylül olaylarında menderes, salih korur'a nasıl dokunmadıysa, 27 mayıs ihtilalinin öncüsü olan 1958'deki cunta girişiminde nasıl dokunmadıysa, darbe öncesi üniversite olaylarında, çatışmalarda nasıl dokunmadıysa, bugün de hakan fidan'a dokunulmuyor.

salih korur bizi nasıl alakamız olmayan kore savaşı'na sürüklediyse, hakan fidan da bizi alakamız olmayan suriye bataklığına sürüklemiş, türkiye'nin suriye meselesinden dolayı fevkalade zarar görmesinde etken olmuştur.
hatırlayınız, "3-5 füze atarım" toplantısı daha dün gibi, unutmuş olamazsınız.

konuyu dağıtmadan sonlandıralım.

nasıl ki 15 temmuz darbe girişiminde mit, kalkışmayı haber alıp gizlemişse, aynı şekilde 27 mayıs ihtilalini de menderes'e bağlı olan mit haber almış, ama menderes'e bildirmemişti.

menderes'i salih korur'a bu kadar kuvvetle bağlayan bağ her ne ise, bugün de tayyip erdoğan'ı hakan fidan'a bağlayan bağ aynıdır.
bu bağ ne zaman kesilir, koparılırsa türkiye cumhuriyeti o zaman tam bağımsız olur.

benden söylemesi...