bugün
- ayetullah hamaney'in mini etekli torunu18
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak14
- hayatınızda kaç kere reddedildiniz15
- anın görüntüsü21
- erkekler seks yapamayacağı kadınla arkadaş olmaz15
- bik bik için diktiğim şort21
- anneler günü17
- toplu taşımalardaki müzisyen sorunsalı8
- evlilik yaşı kaç olmalıdır11
- zall beceremiyorsan bırak git15
- üstteki yazar gözünde nasıl canlanıyor14
- 13 yaşındaki kıza tecavüz eden 28 kişi17
- icardi190512
- sözlük yazarlarının boy kilo ölçüleri9
- piknikçi grubun varoş olduğunu anlama yolları15
- doğum gününde hatırlanmamak13
- kızların mesajlara geç cevap vermesi16
- icardi1905'in sözlüğü bozması12
- ismet gurbuz 202413
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı10
- elinin değdiği anı unutamıyorum 5 posta attım16
- en dindar özelliğiniz25
- serdar ortaç renault megane benzerliği8
- ali koç9
- yorgun mermi10
- şizofreni11
- sözlükteki feyk hesap sahipleri tespit edilecek11
- bacağa kramp girmesi10
- 2024 eurovision şarkı yarışması13
- erkeklerin sadakatsiz olması17
- türkiye den soğuma sebepleri11
- erkekler götünüze değil yaptığınız pastaya bakar15
- arkadaşlar sizce bu yüzük nasıl15
- eloande ile evlenip sözlüğü huzura kavuşturmak8
- uludağ sözlükte yazmanın hiçbir anlamı olmaması23
- fazla mastürbasyon yapan erkek9
- uludağ sözlük kapatılacak11
- 45 yaş üstü kadınların muşmulaya dönmesi10
- cami tuvaletinin paralı olması9
kafalar efkarlı madem , bitti diyen arkadaşlara tavsiyeler.
insan en az üç kişidir. kendisi, olmak istediği kişi ve aradaki farkta yaşayan üçüncü. en sahicisi de bu üçüncüdür. olmak istediğin kişiden kendini çıkardığında, aradaki farkta yaşayan kişidir en çok sana benzeyen. ne kendin kadar huzursuz ne de olmak istediğin kişi kadar hayalidir o. yine bu yüzden iki insanın birbirine âşık olması en az altı kişi arasında geçen bir hadisedir. hangi kişiliğinin hangi kişiliğe, hangi parçanın hangi parçaya özlem duyduğunu çözemediğinde, içmeyi unuttuğun sigara parmaklarını yakana kadar karşı duvara bakarsın.
ve o zaman anlarsın hayatının uzun zamandır neden başka birinin hikâyesiymiş gibi gözükmeye başladığını. sokak lambalarının ölgün ışıkları karanlık odalara vurduğunda, duvar saatinin tik taklarından başka ses yokken yanında, sanki bir tek sana açıklanmayan bir sır varmış gibi beklerken anlarsın aslında boşa beklediğini. tünelde sana yol gösterecek rehberin, karanlıktan başka bir şey olmadığını anlarsın. anne diye ağlayan çocukların aradığının çoğu zaman şefkatli bir baba olduğunu anlarsın. çekip gitmek isterken görünmez bir elin seni nasıl durdurduğunu anlarsın.
kırk yaşında ama altmış gösteren adamlara daha dikkatli bakarsın o zaman. kahvelerin dışarıyı göstermeyen isli camlarına. berduşlara ve kör kedilere bakarsın. gözbebekleri kaymış esrarkeşlere. suyun üstüne çıkmış ölü balıklara. havada asılı gibi duran yırtıcı kuşlara daha dikkatli bakarsın.
çabalarının sonuç vermediğini gören umutsuz insanların bakışlarıyla ancak o zaman buluşur bakışların. bir yağmur çaktırmadan dindiğinde. bir gün çenesi ağzının içine kaçmış dişsiz ihtiyarlardan birinin de sen olabileceğini bilirsin artık. bir gece ansızın, yapayalnız ölmekten korkarken, cesedimi komşular mı bulacak yoksa sayım memurlarımı diye düşünürken hissedersin göğüs kafesinde her gün biraz daha büyüyen, kimsenin kapatamayacağı o boşluğu. bir kokuya sarılma isteğini. bir ömür gibi geçmiş zor, uzun günlerden sonra anlarsın ruhunu zehirleyen karmakarışık düşünceleri. büyük heyecanlardan sonra çöken bitkinlikleri. kimsenin bulutlara bakmadığı bir şehirde bir lafı döndürüp dolaştırmadan anlatmanın imkansızlığını. belki de insanın ne anlatacağını bilemediğinde şair olduğunu anlarsın.
gözyaşların kurumadan gülmeye başlarsın o zaman. çünkü bilirsin ki seni artık kimse kandıramaz kolay kolay. mutsuz insanları kandırmak zordur çünkü. hayata her zaman kuşkulu gözlerle bakan, mutsuz insanları kandırmak, herkes bilir bunu, çok ayıptır çünkü.
hayatınızı dilediğiniz gibi yaşamak sizin ellerinizde ama mutlu olarak yaşamak gayeniz olsun syn yazarla
insan en az üç kişidir. kendisi, olmak istediği kişi ve aradaki farkta yaşayan üçüncü. en sahicisi de bu üçüncüdür. olmak istediğin kişiden kendini çıkardığında, aradaki farkta yaşayan kişidir en çok sana benzeyen. ne kendin kadar huzursuz ne de olmak istediğin kişi kadar hayalidir o. yine bu yüzden iki insanın birbirine âşık olması en az altı kişi arasında geçen bir hadisedir. hangi kişiliğinin hangi kişiliğe, hangi parçanın hangi parçaya özlem duyduğunu çözemediğinde, içmeyi unuttuğun sigara parmaklarını yakana kadar karşı duvara bakarsın.
ve o zaman anlarsın hayatının uzun zamandır neden başka birinin hikâyesiymiş gibi gözükmeye başladığını. sokak lambalarının ölgün ışıkları karanlık odalara vurduğunda, duvar saatinin tik taklarından başka ses yokken yanında, sanki bir tek sana açıklanmayan bir sır varmış gibi beklerken anlarsın aslında boşa beklediğini. tünelde sana yol gösterecek rehberin, karanlıktan başka bir şey olmadığını anlarsın. anne diye ağlayan çocukların aradığının çoğu zaman şefkatli bir baba olduğunu anlarsın. çekip gitmek isterken görünmez bir elin seni nasıl durdurduğunu anlarsın.
kırk yaşında ama altmış gösteren adamlara daha dikkatli bakarsın o zaman. kahvelerin dışarıyı göstermeyen isli camlarına. berduşlara ve kör kedilere bakarsın. gözbebekleri kaymış esrarkeşlere. suyun üstüne çıkmış ölü balıklara. havada asılı gibi duran yırtıcı kuşlara daha dikkatli bakarsın.
çabalarının sonuç vermediğini gören umutsuz insanların bakışlarıyla ancak o zaman buluşur bakışların. bir yağmur çaktırmadan dindiğinde. bir gün çenesi ağzının içine kaçmış dişsiz ihtiyarlardan birinin de sen olabileceğini bilirsin artık. bir gece ansızın, yapayalnız ölmekten korkarken, cesedimi komşular mı bulacak yoksa sayım memurlarımı diye düşünürken hissedersin göğüs kafesinde her gün biraz daha büyüyen, kimsenin kapatamayacağı o boşluğu. bir kokuya sarılma isteğini. bir ömür gibi geçmiş zor, uzun günlerden sonra anlarsın ruhunu zehirleyen karmakarışık düşünceleri. büyük heyecanlardan sonra çöken bitkinlikleri. kimsenin bulutlara bakmadığı bir şehirde bir lafı döndürüp dolaştırmadan anlatmanın imkansızlığını. belki de insanın ne anlatacağını bilemediğinde şair olduğunu anlarsın.
gözyaşların kurumadan gülmeye başlarsın o zaman. çünkü bilirsin ki seni artık kimse kandıramaz kolay kolay. mutsuz insanları kandırmak zordur çünkü. hayata her zaman kuşkulu gözlerle bakan, mutsuz insanları kandırmak, herkes bilir bunu, çok ayıptır çünkü.
hayatınızı dilediğiniz gibi yaşamak sizin ellerinizde ama mutlu olarak yaşamak gayeniz olsun syn yazarla
güncel Önemli Başlıklar