gönüllü askerlik başvuruları

entry9 galeri
    5.
  1. türkiye'de zorunlu askerlik süresi ne kadar? 18 aydı eskiden, şimdi 15 ay. mehmetçik oranın coğrafyasına hakim mi? hayır. peki rakımı 3000'li dağlara ne kadar sürelik bir eğitimden sonra (acemi birliği) gönderiliyor? takriben 1,5 ay. ortada topyekün bir savaş olsa, cephenin askere ihtiyacı doğsa, yurt işgal altında olsa; yani birinci dünya savaşı veya kurtuluş savaşı gibi bir seferberlik durumu olsa amenna. kaldı ki mücadele edilen gücün ne hava ne de deniz gücü sözkonusu, üç beş tane skindirik uçaksavar dışında ağır silahlardan yoksun, belli bir zırhlı araç***** gücü de yok. lojistik avantaj da, teknolojik üstünlük de ordunun avantajında üstelik. işin garip yanı da askeriyenin subay kadrosunun da en çok şikayet ettiği, ağlandığı şey askerin tam coğrafyaya alıştığı, tecrübe kazandığı zamanda 'pat!' terhis olması, arkasından yine hayatında tek kurşun dahi sıkmamış, çatışmaya girmemiş sabi-sübyanın gelmesi. peki bu neye neden oluyor? pusuya yatan, bölgeye gayet hakim, gerilla taktiğini yalamış yutmuş pkk'nın keklik avlar gibi askeri şehit etmesine.

    istatistikler kesin biçimde açıklanmasa da bugüne kadar şehit ve gazi olan askerin büyük çoğunluğunun yaralanma ve ölüm nedenleri şöyle;

    -dağ yürüyüşünde askerin korkup takip mesafesi denen asgari boşluğu olması gerektiğinden kısa tutması,

    -tehlikeyi sezecek kadar iyi eğitimli ve tecrübeli olmaması,

    -ilk kurşun atıldıktan sonra panikleyen askerin refleks olarak karşı ateşi açamaması, silahını ateşleyememesi,

    -gene baskın anında askerin şoka girip kaskatı kesilmesi ve açık hedef olması,

    -özellikle dağ devriyesi yapan timlerin başına -gene süreliğin kısalığından- yeterince eğitilmemiş, eline silah almamış ya da silah kullanma yetisi yeterli olmayan, belki hayatında sınıf başkanlığı dahi yapmamış, liderlik vasıflarının sorgulanabilir olduğu, çatışma deneyimi olmayan yedek-subayların verilmesi.

    çok daha fazla neden var elbette, ama genel hatlarıyla budur.

    hayır yok böyle bişey diyene en son dağlıca baskınını hatırlamalarını öneriyorum, nitekim çok değil 1 yıl bile geçmedi daha üzerinden. asker son zamanlarda bu baskının da etkisiyle ''nihayet'' akıllanmaya başladı aslında. son kuzey ırak operasyonu'nda da içerdeki operasyonlarda da artık vurucu güç olarak mümkün mertebe bordo berelileri devreye sokuyor, en olmadı komandolara başvuruyor, hava gücünü de, teknolojik üstünlüğünü de sonuna kadar kullanmaya çalışıyor. ama hala açık hedef olarak deneyimsiz mehmetçik -insan olduğu unutularak- piyon gibi öne sürülüyor.

    lütfen kimse bana 'her türk asker doğar' demesin, vatan borcu söyleminden ajitasyona ve demogojiye kalkmasın bi' zahmet. her türk bebek doğar, insan doğar, aldığı eğitime ve yeteneklerine, yaşam şartlarına göre ileride bir seçim yapar, doktor, hukukçu, yazar, asker ya da müzisyen* olur. vatana hizmet de illa askerlik yaparak ödenmez, bu halka, bu ülkeye her şekilde hizmet verilebilir, bu hizmeti de 15 ay ile sınırlamak da garipliktir zaten. bu halkın da zaten diğer hizmetlere zorunlu askerlikten çok daha fazla ihtiyacı olduğu kabak gibi ortadadır.

    hal böyleyken gençler; 'bizi göz göre göre ölüme gönderiyorsunuz', aileler; 'çocuklarımızı kendi çıkarlarınız için kullanıyorsunuz' diyerek hükümete ve genelkurmaya baskı uygulayıp, profesyonel askerliki gündeme getirmek yerine kalkıp ta bu ülkenin evlatlarının kanlarının oluk oluk akıtılmasına kayıtsız kalmayı bırak bir de zaten bu işten nemalanan çıkar odaklarının amaçlarına çanak tutarsa bu 'al abi sık kafama' demenin bir başka yoludur.

    tabi bu işin askeri boyutu, profesyonel ordunun feriştahı kurulsa, yeniçeri ocağı gene canlandırılsa adam gibi siyasal ve ekonomik adımlar atılmadıkça bu çabalar da bir işe yaramaz. örnek mi? celali ayaklanmaları kaç yıl sürdü?
    4 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük