bugün

doğu türkistan

bütün dünya "tibet, tibet" diye ağlarken, artık siyaseten de sırası gelmişken, türkiye'nin el atması gereken konulardan belki de en önemlisi. hangi açıdan bakarsanız bakın, doğu türkistan meselesi gerek insanlık için, gerek türk milleti için, gerek dindaşlık için üzerinde durulması gereken bir meseledir.

bilhassa, ikinci dünya savaşı sırası ve sonrasındaki türkistan mücadelesinin bir parçasıdır. eğer isyan ve mücadele için örnek gerekiyorsa, "gerillalara" bir idol aranıyorsa bu kesinlikle osman batur ve arkadaşlarının, yani son asrın kürşat ve 40 çerisinin mücadelesi olmalıdır.

kızıl asya emperyalizmi zamanında "orta asya" denilerek türklüğe soğutulan türkistan'ın doğu kısmıdır. bilindiği gibi, türkistan, iki kanat halinde yönetilir. devletin hakanı, doğu'da oturur ve batı'ya hanedandan bir üye doğu'daki hakana bağlı olmak kaydıyla atanır. bu nedenle, doğu türkistan, türklerin anayurdudur ve 35 milyonluk türk ve müslüman nüfusuyla birlikte büyük bir güçtür.

bugün 1 milyarlık çin nüfusuna göre az olmasının nedeni, uygulanan nüfus politikalarıdır. o geniş topraklara nazaran, nüfus yoğunluğu son derece düşüktür.

eski zamanlardan beri var olan, atatürk zamanında sultan galiyev ile işbirliği içinde izlenen türkistan politikası, 1944'te inönü zamanından başlayarak terkedilmiş, bir ara canlılık kazanmaya başladıysa da, 1991'in zafer sanılmasıyla yavaşlamış, türk kurultayları'nın 1997'den sonra göstermelik haline gelmesi ile de etkisini tamamen yitirmiştir.

uygurların hanım lideri rabia kadir, bu haklı mücadelesinde neredeyse yalnız bırakılmıştır. bu dayanışmayı ırkçı tutum olarak sananlar sayesinde arka plana itilen türkistan ilişkileri nedeniyle, uygur türkleri artık amerika'dan yardım umar hale gelmişlerdir.

konuyla ilgili olarak, aşağıdaki birkaç haberi de takdirinize sunuyorum :
http://www.turkgundem.net...amp;id=4330&Itemid=37
http://www.turkgundem.net...&id=4376&Itemid=1
http://www.turkgundem.net...&id=4397&Itemid=1