black hawk down

entry43 galeri video1
    9.
  1. yönetmenliğini ridley scott'un üstlendiği oyuncu kadrosunun epey bir zengin olduğu, en iyi kurgu ve en iyi ses dallarında oscar kazanmış 2001 tarihli savaş filmi.
    elbette bu film yukarıda yazmış oduğum tanım cümlesiyle anlatılıp bitirilebilecek bir film değil. bu açıdan bakarsak bazı hususlara tek tek değinmek gerektiği kanaatindeyim.
    öncelikle filmin reji koltuğunda bulunan ve işini her daim layıkıyla yaptığını düşündüğüm yönetmen ridley scott hakkında bir şeyler söylemek gerek. scott zaten takip ettiğim yönetmenlerden biri. filmografisine bakıldığında ne demek istediğim rahatlıkla anlaşılabilir. kariyeri boyunca gladiator, blade runner, thelma and louise ve american gangster gibi birbirinden başarılı filmlere imza atmış bir yönetmendir. tüm bunlardan sonra bir de türü savaş olan bambaşka bir filmle karşımıza çıkıyor ve emin olun işini layıkıyla yerine getiriyor. her şeyden evvel bu film ile kurgu nedir, nasıl olmalıdır o rahatlıkla görülebilir. ortaya koyduğu muazzam kamera çekimleri ile seyirciyi baştan sona savaşın ortasında biri gibi hissettiriyor. film boyunca patlayan mermiler sanki yanı başınızdan geçip gidiyor gibi. bu hususta rejinin sunduğu eşine az rastlanır görselliğe değinmeden geçmek doğru olmaz.
    bir de yapılan işi amerikan propagandası olarak değerlendirenler mevcut. bu bir yere kadar tarafımdan da doğrulanabilir bir tez. çünkü olayları sadece amerikan askerlerin gözünden izliyoruz. lakin bu işin objektiflikten çok uzak olduğunu göstermez. kaldı ki film boyunca mucizeler yaratan amerikalı askerler izlemiyoruz. aksine cidden zor durumda olan ve devamında savaştan çekilmek durumunda kalan bir ordu görüyoruz. ayrıca filmin sonunda yaşanan çatışma sonucu 19 abd askerinin ölmesine karşılık direnişçilerin yanında binden fazla sivil somalilinin öldüğü açıkça belirtilir. yani burada mağdur olan taraf amerika kısmı değil sivil somali halkıdır. bu açıdan bakıldığında film olabildiğince tarafsız kalmaya çalışmış ve asıl anlatmak istediğini seyirciye sunmuştur. yani, savaşın her iki taraf içinde ne denli yıpratıcı bir şey olduğunu. zaten esas meselede budur. bunu anlatabilmektir. bu açıdan bakıldığında ortaya konulan film başarılı mıdır ? sonuna kadar, evet.
    izlediğim o iki buçuk saat boyunca tek bir pozisyonda kaldığımı belirteyim. burada da filmin sürükleyicilik boyutunun ne denli iyi olduğu gözlemlenebilir.
    şimdi buradan sonra yazacaklarım spoiler içermektedir, bilginize sunulur. ondan sonra vay efendim ben görmedim, vay efendim ben bilmiyordum demeyiniz çok rica ederim.

    ---spoiler---
    filmin belki de en başarılı sahnesi yaşlı bir adamın kucağında ölmüş çocuğunu alıp yürüdüğü sahnedir. öyle bir yürür ki, suratında öylesine bir ifade vardır ki anlatması gerçekten oldukça güç. devamında izleyende şunu kavrar; işte savaşın tek yaptığı bu. taraflar değildir mühim olan. mühim olan binlerce insanın birbirlerine yaptıkları şu eziyetlerdir. sonuç sadece kan ve kayıplardır.
    filmin o on saniyelik anı bile savaşın ne denli kötü bir şey olduğunu gözler önüne sermeye yeter de artar bile.
    ve tabiki filmin sonlarında bölgeden çekilen amerikan askerlerinin önüne çıkan, ve onları uğurlayan somali halkı. gençler, çocuklar...

    ---spoiler---

    bu film seyircisine her şeyden evvel muazzam bir rejinin eşiz bir görsel şölenini sunar. beraberinde de savaşın yüzünü anlatır. hemde en çarpıcı haliyle.
    bu filmi izlerken tarafları bir kenara bakın.
    propaganda söylemlerini de.
    işin siyasi boyutudan sıyrılabildiğiniz kadar sıyrılın ve öyle izleyin bu filmi.
    zaten devamında kendinizi savaşın zararlarına, yıkımlarına bir kere daha lanet ederken bulacaksınız.
    4 ...