yine hasar

entry1 galeri
    1.
  1. bir seyyidhan kömürcü şiiri.

    ahh ki çadırımızı onlar çaldı
    bezimizi onlar gerdi
    zift oldular şimdi asfaltla boyayacaklar bizi

    bu ara insanın insana su topladığı yerden bahsediliyor
    yakında toz ve duayla canı silinecek yerlerden
    orda kasrı evlere kuyusu kendine yakın çocuklar üzülecek
    orda ağızları kusur, gözleri rica çocuklar
    yakında yeri yerinden oynatacak
    tavana kadar canı sıkılacak onların

    bu ara durmadan kanım kaynıyor karla karışık yağmura
    bekliyorum biri gelsin ve bunu açıklasın bana:
    çocuk mu ayin mi bu kendini dişleyen gövde
    huysuz çaput, buruk tef, telaşsız dengbej
    burda boyuna çukur ve incinmiş evlerden bahsediliyor
    el yordamıyla anlatılıyor evin avluya canı sıkılmış hali
    öyleydi, ondan uzun ediyorum bu erken ve unutkan sözleri:
    burdaydım! burası çatık zamanda ısrar
    burası çukur, hem taş hem telaş
    kime nemlensen kendi kendine zaten ıslak
    babadan kalma oyuk babadan kalma surat
    aslında burası özenle hasar:
    hayat ince, devlet dalgın, sabır sıkılgan
    ortasından yırtılan, yırtıldığı yerden usulca dikilen dikkat:
    yarısı dua üç kardeş dört kuyuyduk biz o avluda
    parçalı bulut annem, bir oyuk biçimiydi babam
    kendiliğinden ikiz yağış, biri diğerine kesin hasar

    iki karış avluda dört kekeme kuyuyla başladı ayin
    biri diğerine surat, her dalı tembih kalan üç kardeş
    onun fistanlarından yapıldı bunca çaput
    kulpsuz fincanda mırra, durmadan ona içildi acı
    ona adandı o karla karışık yağmur o su şehri
    bir rüya: çıkıp onu dileyen bendim düştüğüm ceviz ağacından
    bendim dumana dayanıp tiner ve terebentine sataşan
    rahatına düşkün binalarda ahh onlar:
    orda evler avlusuna kadar üzgün
    evler cinnet, bir şey olacakmış kadar sara
    ahh onlar: biz cezbe oldukça bize soğan koklatıp
    tabandan terasa kadar evlerin evlere canını sıktılar
    göçtük ve gördük dört çiviyle yürüdü o güzel atlar
    konuşan biz, dinleyen ve kişneyen onlar
    insan insana olabilirdi evler evlere taş atmazsa

    epeydir insanın insana su olduğu yerden de bahsediliyor
    orda herkes herkese yüz
    herkes kalan bulutundan düşen bin parça
    orda her evin canı var, sıkılıp çocuk yetiştiriyor avluda
    asıl onun su topladığı yerde başlamalıydı ah!
    ahh, çukuru geç, kuyusu zamanla bulaşmalıydı çocuğa

    üvey aklımın dumana derin sataştığı doğrudur
    doğrudur adımın devletle, yüzümün ricayla anıldığı
    sonra ahd olsun özenle annesi yok evlere
    orda herkes herkese ayin
    orda çocuk dediğin pür, çocukluk dediğin surat,
    dediğin tenha, dediğin cezbe olmalı biraz

    ahd olsun ki oraya
    orda çocukluğu ısrarla tütenin avlu
    orda, kalanın kendine kuyunun kuyuya taş attığını gördüm
    engebeli evlerden ılık aklıma değnek
    şimdi bana durmadan dumana alışık tef, çaput ve yağış gerek
    işbu artan nevalem, onların çınlayan tembihleri:
    uygun yaşam uygun adım uygun aşk
    gidiyorum, mazgaldan mıknatıs ve özenle bırakıp herşeyi
    gidiyorum, sular ve seller götürsün sizi
    0 ...