nefes vatan sağolsun

entry64 galeri video2
    25.
  1. Nefes filmi bize ne sunmak istiyor? işte sorulması gereken soru bu. Bence askerin 'o anını' sunmak istiyor. O anı bütün yalınlığıyla sunmak ve askerle birlikte o anı yaşamamızı istiyor. Nöbet yerinde üşüyerek beklerken onunla birlikte beklememizi, komutan bütün bir bölüğe ''Uyursan ölürsün!'' diye fırça attığında seninde o askerle birlikte o fırçayı yemeni, uyuyamadığında seninde uyuyamamanı, kabus gördüğünde seninde onunla birlikte o kabusu görmeni istiyor. Çatışma çıktığında ise tıpkı o çatışmadaki asker gibi seninde gündüz olsun diye dua etmeni istiyor, ve bir nebze de olsun film bunu başarıyor.

    Ayrıca film bana fazlasıyla Stanley Kubrick'in başyapıtı Full Metal Jacket'i hatırlattı (Bakın benziyor demiyorum, hatırlattı diyorum). Neredeyse o filme Türk sinemasının cevabı gibi ve filmin o filmle kıyaslanıcak pek çok sahnesi var. Askerlerin saç traşı olduğu sahne olsun, koştukları sahneler olsun, komutanların uzun tiradıyla olsun (kaldı ki bizim filmimizde komutan her ne kadar askerlerine bağırsa da özünde onların iyiliği isteyen birisi olduğunu ve oğlunu fırçalayan bir baba edasında olduğunu biliyoruz, ama diğer filmde komutan askerlerine yeni sahip olduğu kölesi ya da köpeği muamelesi çekiyor) Her iki film Amerikalılarla bizlerin askerliğe ne kadar faklı gözlerle baktığımızı gösteriyor. Onlar askerde birer cani yaratmaya çalışırken bizler insanlığını asla kaybetmeyen onurlu askerler olarak eğitiyoruz onları. Bu iki film arasında beni en düşündüren parallellik ise şu oldu. Full Metal Jacket filminin sonunda Amerikan askeri Vietnamlı kadın suikastçiyi öldürmekle öldürmemek arasında tereddüt ediyor ve sonunda nefsine hakim olamayıp onu öldürüyordu. Nefes filminde de buna benzer şekilde bir Türk askeri etkisiz haldeki bir pkklıyı öldürmekle öldürmemek arasında gidip geliyor. Full Metal Jacket 1987 yapımı, arada 20 yıl var demek abes. Çünkü değişen pekte bir şey yok kanımca.

    Filmde oyunculuklar iyi (ki filmde bulutlarında küçümsenmeyecek bir rolü var, ayrıca yüzbaşıyı oynayan oyuncuyu (Mete Horozoğlu) çok beğendim), görüntüler çoğu kez kartpostal kalitesinde ve müzikler çok dozunda kullanılmış. Diyalogların ise genel olarak lezzetli olduğunu söyleyebilirim (özel olarak askerlerin telefon görüşmesine bayıldım).

    Filmin finalindeki çatışma sahnesinden fazlasıyla etkilendiğimi ve başarılı bulduğumu söyleyebilirim. Çatışma sahnesindeki silah ve bomba gürültüsü öyle abartılı değil, dozunda. En azından günümüz Holywood aksiyonlarına nazaran bu filmdeki gürültünün çok masumane olduğunu söyleyebilirim. Ayrıca yönetmen (Levent Semerci) o anı yaşatmak konusunda çok başarılı.
    5 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük