bugün

lösemiyim ilik nakli için gönüllü verici bekliyorm

aklımda acabalarla gittim bugün şehrimin türkök merkezine. yakınla uzak arası bir mesafede bana. soru işaretleri de acaba kanım kabul görür mü'den kaynaklı. yoksa iğneyi falan laf aramızda severim. kan vermeyi de severim. neyse bu başka husus. ama geçirmiş olduğum hastalıklar kesin tanılı olmadıklarından , ama umutluymuşum ki herhalde kabul olur dedim , hatta yürüyeyim dedim , şimdi dönüşte kan vermiş olduğum için bisikletle dönmek , trafiğe hakim olmak belki zor olur dedim. oley dedim , vişne suyu da içerim. vişne sularını anca kan verdikten sonra içerim ve severim. sonra mutfakta çekmecede durduğu için böceklenen bulgurdan biraz aldım ufak bi poşete, kuşlara veririm diye, aynı zamanda kütüphanenin oralarda belki köpük'ü görürdüm. ay çok neşeliydim , hem de yardımcı olacaktım. internetten haritalara bakıp yerini anladığım merkeze doğru tıpış tıpış gittim. oley köpük oradaydı ama dönüşte seveydim , çünkü ihtiyacım olacaktı , elimden tutardı eğer başım felan döner'seydi. gittim merkeze, güleryüzler şunlar bunlar. necdet bey'in odasına gitmem gerekmiş gitmiş , eline formu aldı , şartları biliyor musunuzdur , yoksa anlatayım mı dedi , ben de biliyordum açık noktalarına kadar, anlatım bozukluklarına kadar biliyordum ama o acabalara değindim işte. iyi huylu tümör hastasıydım ben dedim , kesin tanı değildi ama opere edildim , geçti şimdi dedim. dudağını gerip ağzına çekip kaşını kaldırarak , bla bla bla dedi. sağlık bakanlığı.. uyarınca. ama belki yine de biriyle uyuşurdu? belki benim gibi pis kaka kanlı , ilikli biri daha vardırdı. ... yok olmadı... teşekkür ediştik. ara sokaktaydı , banklar vardı. çok yürüyemedim. kan versem de yürümek kolay olmazdı burası tutuyordu. gözlerim baya için için doldu. ıskarta gibi hissettim kendimi. geldiğim bu dünyada kanımla belki ölümle bile yardımcı olamayacak olmak. işe yaramaz bi kana sahip olmak. kuşlar vardı. bulgur verdim , yediler bebekleriyle birlikte. mert'in numarası vardı , bi' mesaj attım ama gitmedi o da galiba , bir şey oldu telefona , mesaj bile üzgündü. dönüşte köpük'ü sevdim. bana destek oldu sebebim başka olsa da .

annem aradı sonra üstüne. iki hassas bakalım ne yapacaktık . kıvırmayı istemedim , iyi rolü bile yapamadım. annemin de kanı öyleymiş ki , allerjikmiş. çok sağlıklı insandan alınırmış kan. kim ki onlar? onu da duygulandırıp kapattım telefonu.

ben kan bağışlayamıyormuşum bağışlayın beni. zaten yüzleşmekten korktuğum bir şeydi. böyle olacağını tahmin ediyordum. ama türkök olayını bilmiyordum ben bile bu bilgiyi yayarım artık değil mi?

dilerim kendi kan veremeyişimin yokluğunu ve kırgınlığını gidebilirim çevremdekilerle. herkesin sağlığına kavuşması dileğiyle.