bugün

13 mart 2016 ankara patlaması

Birçok kişinin olduğu gibi benim de her gün yürüdüğüm kaldırımda/yolda insanlar katledildi. Evet, hemen hemen hepimiz ölen ve yaralanan masum vatandaşlarımız için üzülüyoruz, acı duyuyoruz, gözyaşı döküyoruz. Ve yine en azından bir yakını veya tanıdığı herhangi bir fiziki zarar görmemiş olan herkes, patlamanın yaşandığı yer çok işlek bir cadde olduğu ve birçok insan o yoldan en az bir kez geçtiği için "ben ya da sevdiklerim de o an orada olabilirdik" diye düşünüp o an orada olmadıkları için utanarak da olsa şükrediyor.

Buraya kadar yazdıklarım zaten bilinen şeyler. Tüm bu acı, üzüntü, öfkeyle birlikte hissedilen bir şey daha var: korku. Yaklaşık bir senedir tek bir girdi dahi yazmamama rağmen şu an bunları yazmama sebep olan şey ise bu korkuya göstermek istediğim tepki.

3 gündür müthiş bir bilgi kirliliği var. asılsız ihbarlar, saçma söylentiler aldı başını gidiyor. Belli ki bu düşüncesizlikle devam da edecek. Haliyle insanlar tedirgin. Toplumlara hitap eden insanlar, yazılı-görsel basın ve sosyal medya fenomenleri başta olmak üzere birçok kişi, sayfa ya da kuruluş bu korku temelli toplum psikolojisini vurgulayıp kendilerine göre rant elde etme peşindeler ya da akıllarınca sadece işlerini yapıyorlar.

Evet insan tedirgin oluyor. Kendi için olmasa dahi sevdikleri için endişe ediyor. Kendi ölümden korkmasa dahi "ben ölürsem arkada bıraktıklarımın hali ne olur?" diye düşünüyor. Sadece ölüm değil yaralanıp sakat kalmak da bu saldırıların olası sonuçlarından biri. insan hiçbir şeyden korkmasa bile öyle haince bir saldırıda pisi pisine ölmeyi/yaralanmayı istemiyor. imkan bulsa gidip vatan için şehit olma pahasına düşmanla çarpışmaktan korkmayacak insan, bir amaç uğruna ölememekten korkuyor.

işte bu gerçekler bilinirken yukarıda bahsettiğim kişi ya da grupların yansıttıkları bu toplum psikolojisini yalanlamak realist bir yaklaşım olmaz. Ama bu psikolojiyi bu kadar dillendirmek bana göre kesinlikle yanlış. Bugün biz terör örgütünün tanımını yaparken ya da amaçlarını sıralarken "insanları sindirmek, korku salmak, toplumu ayrıştırmak" gibi ifadeler kullanıyorsak "sokağa çıkmaya korkar olduk" cümlesini kurup bunu bir de marifetmiş gibi dosta düşmana ilan etmek, o öfke duyduğumuz hainlerin ekmeğine yağ sürmekten başka bir şey değil. Evet ülke olarak bu tür olaylara alışmak istemiyoruz, can güvenliğimizin olmadığı bir ortadoğu ülkesi olmayı kabullenemiyoruz ve zaten kabullenmemeliyiz de. Tepkimizi en sert şekilde göstermeliyiz. Ama bu şekilde kendi ülkemizde, her gün yürüdüğümüz yollarda yürümekten korktuğumuzu dile getirerek, sinerek değil! Bu hain saldırıyla ilgili ille de birşeyler paylaşacaksanız acınızı, üzüntünüzü, öfkenizi paylaşın. En önemlisi hala millet bilincine sahip olduğumuzu, birlik-beraberliğimizi vurgulayan paylaşımlar, haberler yapın. Düşmana keyif vermek hoşunuza gitmiyorsa o korku hissini pekala kendi içinizde de yaşayabilirsiniz!