yer: istanbul-fahrettin kerim gökay anadolu lisesi
öğretmen: solmaz alpay (tam bir şehir efsanesi olmuş hocadır. Ekşi sozlukte bile adı geçer)
ders:almanca
maksat muhabbet almancadan zerre kadar anlamamasına rağmen bütün ödevini abisine yaptırmıştır. Ancak gelin görinki; yan sınıftaki sediğim kız benden bütün ödevleri sabah serviste istemiş ve defteri geri vermeden okuldan erkenden gitmiştir.
adeta mal gibi ortada kalan ben ise; çareyi ödevi milletten kopya çekmekte buldum. fakt Tam kopyaları çekerken; kitabı doldururken * başımdan aşağı bakan o mor saçlı kadını yani şehir efsanesi solmaz alpayı gördüm. O sırada kafama inen sert bir cisim (solmaz'ın dirseği) sebebiyle sersemledim. kendisi karete salonunda sanan solmaz alpay isimli kadın ise, kafamı kendine çevirerek * "ulan hıyar adam. benimi kandırıcan lan sen? Sen kimi skiosun?" diye bağırır. ve bunları söyleyen bir bayan hocadır.
zaten "nevrotik" olan maksat muhabbetin kayışları kopar. kadını iter. yanlız benim o kadını ittiğim an olayın düğüm noktasıdır. bütün öğrenciler bana bir kahraman havasıyla bakıyordu.
fakat maksat muhabbet'in gidipte hocanın yere düşen sigarasını alıpta hocaya uzatarak;
"buyrun hocam,tahmin ettiğim gibi uzun içiyomuşsunuz" demesi milletin ordan kaçmasına sebeb olur. herkes kaçar, çünkü kimsenin solmaz'ın yanında gülecek götü yoktur.
daha sonra ne mi oldu? maksat muhabbet 5 gün disiplin cezası aldı ve her sabah okula gidermiş gibi evden çıktı. Öğrencisine dirsek atıp, kafasını kırmaya yeltenen "bayan" hoca ise, hala o okulda "öğretmenlik" yapmaktadır.