türkiye de kitap okunmamasının sebepleri

entry500 galeri
    97.
  1. birçok nedeni var, bana göre en önemlisi osmanlı topraklarında ve onun mirasçısı türkiye'de merkez azlığıdır.

    merkezden kastım merkez - çevre ilişkisidir. avrupa'ya baktığımızda her açıdan ilerlemenin yaşandığı onlarca merkez sayabiliriz. peki ya osmanlı topraklarında ve türkiye'de kaç merkez zikredebiliriz? avrupada rönesans sonrası yayınlanan kitap sayısı binlerce olup matbaa yoluyla her kesime ulaşırken, osmanlı topraklarında bu iş ancak sınırlı olarak 18. yüzyılda başladı. batı ve orta avrupa'nın ve sonra kuzey amerika'nın birçok şehrinde bu olurken, osmanlı topraklarında bu ancak birkaç şehirle sınırlı kalmıştı.

    osmanlı döneminde istanbul başkent olması, izmir ve selanik ise levantenlerin ve limanların varlığı nedeniyle sayılabilirdi. türkiye döneminde ise sadece istanbul kaldı, ankara ise ağır aksak gelişti, izmir ise levantenlerin gitmesi ve mübadele nedeniyle sıradan bir anadolu şehrine dönüştü.

    tanzimattan başlayan türkiye ile devam eden batılılaşma ya da çağdaşlaşma girişimlerimiz, ne yazık ki hep mecbur kalındığında yamama şeklinde olmuş ve bunu bile uygularken kolay yollar bulduğumuzda veya kendi kafamızda caydırıcı bahaneler üreterek girişimlerin kadük kalmasına sebebiyet vermişizdir.

    peki kitap okuma bu işin neresinde? aslında her yerinde. bu toplumumuzun ayrı bir problemi değil, sadece bir parçasıdır.

    atatürk'ün iktidarı döneminde uygulanan, kendi çevresinde bile anlayamadıkları veya değerlerine ters geldiğinden içlerinde eleştirdikleri birçok yenilik toplumumuzda göstermelik uygulanmış ve halkta tepkilere yol açmıştır.

    bunu nereden görebiliriz? tbmm'de parti kurma girişimlerinin karşıtların odağı haline gelmesinde, atatürk tarafından muhalif olsun diye kurdurulan partinin halkta ciddi destek bulması üzerine kapatılmasında ve bunun devamı olan demokrat partinin ilk fırsatta iktidar olmasında, türk ocaklarının etkin olmasından rahatsız olarak malvarlıklarına el konup halk evlerine çevrilmesinde, köy enstitülerinin kapatılmasında, kurdurulan uçak fabrikasının basit bir nedenden ötürü kapatılmasında, devrim otomobilinin hikayesi ve saire... sebepler çoğaltılabilir. ancak şunu kaydetmeliyim ki burada sağ-sol eleştirisi yoktur. çünkü her iki tarafta da insan aşağı yukarı aynı kafadadır. yani eleştiri toplumsal yapıyadır.

    toplumumuz 19. ve 20. yüzyılda esaslı bir devrimle çağdaş bir topluma evrilemedi. bu nedenle bunu zaman içerisinde, zoraki, bireysel insiyatifle ve toplumun geri kalanı ile çatışma halinde yapmak durumunda kalıyoruz. halkımızın yaşadığı tarihsel süreçten ötürü de bazı konularda eksikliğimiz var, kitap okumamak da bunlardan sadece birisidir.

    kitap okuyanların da nasıl bir kafayla okuduğunu sözlükleri, sosyal medya sitelerindeki paylaşımları ve çevrenizdeki diyalogları inceleyerek anlayabilirsiniz.
    2 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük