bugün
- ankarayı sel aldı23
- eksi ruyalar için diktiğim tulum11
- sarılma ihtiyacı10
- gay olanları toplum niye sevmiyor11
- bursa8
- albay kemal22
- gizli samyel22
- evlendikten sonra çok daha iyisiyle karşılaşmak15
- kemalistler 15 temmuzda ne yapıyordu11
- kocasına kahvaltı hazırlamayan kadın kusurludur13
- uludağ sözlük aktrollerinin uçurulması9
- kadir mısıroğlu mezarı17
- içinde hiç'a harfi geçmeyen bir cümle yazınü19
- fethullah gülen8
- aşkım ben hiç osurmuyorum bizde genetik diyen kız14
- güçlü kadınların ortak özellikleri22
- okula gidiyorum sözlük10
- yazarların cinsel tercihi15
- hangi sözlükçüyü dövmek istersiniz21
- peygamberlerin yahudi olması9
- zalbert ramstein18
- herkesle iyi geçinmek10
- bugün yaşadığınız en üzücü olay13
- anın görüntüsü11
- şanlıurfa da damattan istenilenler listesi15
- dini eleştirmeyi dün düşmanlığı ile bir tutmak8
- elini cebine atınca en az 5000 lira olmalı14
- meral akşener14
- karıncaları öldürmeden evden uzaklaştırma yöntemi15
- sokak ortasında ilişkiye giren muhafazakar çift22
- kablosuz sütyen20
- icardi190536
- arkadaşlar sizce yakışıklı mıyım31
- müge anlı ile anadolu irfanı8
- seni allaha şikayet ediyorum erdoğan8
- meral akşener'in sarı saçları10
- 6 haziran 2024 meb ile ilgili skandal iddia25
- kuresel ikinma'nın sözlüğe dönüşü10
- estetikle 30 yaşına dönen teyze8
- belediye otobüsüne kaçak binme yöntemleri10
- türklere peygamber gönderilmemiş olması19
- türk tarihinin en büyük komutanı rte dir18
- kadınlar konusunda bilmek istediğiniz ne var12
- ronaldo'nun fenerbahçe'ye gelme ihtimali12
- kadir mısıroğlu üstadın hoplattığı oğlanlar18
- zalbert ramstein'in kürt olması15
- jose mourinho27
- havalar ısınınca orospu gibi giyinen kadınlar19
- kaç tane gerçek istanbullu tanıdınız17
- biz bu hayata çalışmaya mı geldik8
"BiR TÜRKGENCiNiN ATA'YA HiTABESi
Sevgili Atam;
Sana bu hitabeyi 33 yaşına girmiş,
Gelecek güzel günlerden çoktan umut kesmiş,
Temel eğitimini tamamlamış,
ancak şimdilerde seni tanıyabilmeye başlayan,
Türk istikbalinin evlatlarından biri olarak yazıyorum.
Seni ilk gördüğüm günü dün gibi hatırlarım.
ilkokul birdim. Miniciktim.
Elimde beslenme çantam,önlüğümün cebinde annemin sevgisi, sınıfımda bilim öğrenecektim.
Karatahtanın dört parmak üzerine ortalanmış çerçevenin içinden bana bakıyordun
Bakışların keskindi.
ABC'den sonra ilk öğrendiğimdin;
Mustafa Kemal'din. Çocuktum...
Bana, bize, tüm dünya çocuklarına bayram armağan etmiştin. Armağanını,
uygun adım
sol-sağ-sol
Sol-sağ-sol Kutladık...
Kaçımızın ayağı su toplamıştı,kaçımız bayılmıştık...
Biz bayramlarda ağlayan çocuklardık.
Ne zaman salıncakta sallanan fotografını görsem, geçen 23 Nisan'lara yanarım.)
Ortaokul ve lisede hep seni anlattılar bana...
Dünyaya ancak yüz yılda bir gelen dahiydin...
Şahin bakışların vardı,hürriyete aşıktın...
En azılı düşmanlarına karşı bile merhametliydin,
Ama savaş meydanlarında karşında kimse duramazdı.
Aslandın, kaplandın, kartaldın,panterdin...
Özgür geleceklere açılan pencereydin.
Sözün özü benim sevgili atam;
Kodumu oturtan milli eğiticiler böyle anlatmışlardı.
Beni milli bir şekilde eğitenler,
Failatün, failatün, failatün,failün ölçü sistemini,
Niagara Şelalesi'nin yükseklik ve debisini,
Yes, it is a pencil demesini,
Deli ibrahim'in küpesini;
Bir bir kafama yerleştirdiler de;
Bana senin insan yönünü anlatmadılar.
Sigara tiryakisi olduğunu,
Rakı içtiğini,
Aşık olduğunu,
Evlendiğini,
Boşandığını,
Kim bilir kaç geceler savaş meydanlarında cesetlere bakıp,için için ağladığını,
Özlemlerini, hasretlerini,
Geleceği kazanmaya dair fikirlerini
Anlatmadılar.
Bana, bize, tüm dünya gençlerine bayram armağan etmiştin.
Armağanını, uygun adım
sol-sağ-sol
sol-sağ-sol Kutladık...
Kaçımızın ayağı su toplamıştı.
Kaçımız kıçına yediği sopa yüzünden altına işemiştik.
Biz bayramlarda bunalan gençlerdik.
Ne zaman baloda smokinli fotoğrafını görsem, 19MMayıs'lara yanarım.)
Bir yandan;
Heykellerini diktik
Dağa-taşa silüetlerini çizdik,
Her kitaba, her yazıya
Mutlaka senden alıntılar yerleştirdik.
Bir yandan;
Her işin kolayına kaçtık,
Ticarette kazık attık,
Üretim yerine kopyaladık,
Bilimadamlarını sindirdik,
Aydınları yargıladık,
Yoktan yere nice vatan hainleri ürettik,
Çoktan yere nice amaçsız gençler yetistirdik
Zeki,çevik ve aynı zamanda düzenciydik.
Eğitimi siyasete kurban verdik,
Ekonomiyi siyasete kurban verdik,
Aydınlık olması gereken gelecekleri siyasete kurban verdik.
Varlığımız siyasi emellere armağan oldu...
Benim biricik Atam;
Biz Demokles'in kılıcını sapından değil
Keskin yanından tutmayı marifet bildik.
Senin ruhunu gıdım gıdım içtik,
Tükettik...
Tükettik...
Tükettik...
Dedemden babama, babamdan bana
Politikacı tabiriyle 'enkaz devralmış'bulunmaktayız.
Bu gidişle biz, çocuklarımıza devredecek
Enkaz bile bulamayacağız...
Türk'tük, doğruyduk,çalışkanlığımız şüpheli;
Birinci vazifemiz; Türk istiklalini ve TürkCumhuriyeti'ni Ilelebet muhafaza ve müdafaa etmek,
Ülkümüz;
Yükselmek, ileri gitmekti...
Uzun bir yoldu...
Yorucu ve yıpratıcıydı...
Adidas'larımız eskidi,
McDonalds'ta mola verdik.
Belki de 'Bir Türk dünyaya bedeldir' deyişini
Biz 'Her Türk dünyaya bedeldir'anladığımız için emanetini,
1 milyon beş yüzseksen bin kat küçültmeyi becerdik...
Verdiğin en önemli görev:
Bu ahval ve şeriat içinde dahi vazifem
Türk istiklalini ve cumhuriyetini
ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir,bilirim.
Muhtaç olduğum kudretin,
Sana güvenimde mevcut olduğunu belirtir,ellerinden
hasretle öperim..."alıntıdır
Peki bide şöyle düşünelim.DÜnyaya bedel Atam Bugün Dünyaya gelse neler olur bakalım birlikte
YER: TÜRKiYE
YIL: 1938
SAAT: 09.05
ATATÜRK aramızdan ayrılıyor ARADAN ONLARCA YIL GEÇiYOR
YIL: 2008
ATATÜRK TEKRAR DÜNYAYA GELiYOR...
DOĞRUCA MECLiSE GiDiYOR,
MEMLEKET NASIL YÖNETiLiYOR GÖRMEK iÇiN...
MECLiS KAPISINDA CUMHURBAŞKANI,BAŞBAKAN,DEVLET BAKANLARI
KARŞILIYORLAR.
SALONDA EN ÖNE OTURTUYORLAR VE O GÜNKÜ ÜLKE SORULARI
TARTIŞILIYOR...
OTURUM BiTiYOR, ATATÜRK Ü MECLiS LOKANTASINA
GÖTÜRÜYORLAR,
YEMEKTEN SONRA OTELE GÖTÜRÜP YATIRIYORLAR....
ERTESi SABAH OTELDEN ALMAYA GiDiYORLAR,
ATATÜRK ÜN ODASI BOMBOŞ..!!
VE MASANIN ÜZERiNDE BiR KAĞIDA YAZILMIŞ ŞU SÖZLER VAR:
'EFENDiLER...
BEN iSTANBULA GiDiYORUM,
ORDAN BiR VAPURA BiNiP TEKRAR SAMSUNA ÇIKACAĞIM.
ÇÜNKÜ, BU ÜLKENiN BiR KURTULUŞ SAVAŞINA DAHA iHTiYACI
VAR...'
BU KADAR ANLAMLI BiRŞEY DAHA YOKTUR SANIRIM
BU ÜLKEMiZ iÇiN...
Sevgili Atam;
Sana bu hitabeyi 33 yaşına girmiş,
Gelecek güzel günlerden çoktan umut kesmiş,
Temel eğitimini tamamlamış,
ancak şimdilerde seni tanıyabilmeye başlayan,
Türk istikbalinin evlatlarından biri olarak yazıyorum.
Seni ilk gördüğüm günü dün gibi hatırlarım.
ilkokul birdim. Miniciktim.
Elimde beslenme çantam,önlüğümün cebinde annemin sevgisi, sınıfımda bilim öğrenecektim.
Karatahtanın dört parmak üzerine ortalanmış çerçevenin içinden bana bakıyordun
Bakışların keskindi.
ABC'den sonra ilk öğrendiğimdin;
Mustafa Kemal'din. Çocuktum...
Bana, bize, tüm dünya çocuklarına bayram armağan etmiştin. Armağanını,
uygun adım
sol-sağ-sol
Sol-sağ-sol Kutladık...
Kaçımızın ayağı su toplamıştı,kaçımız bayılmıştık...
Biz bayramlarda ağlayan çocuklardık.
Ne zaman salıncakta sallanan fotografını görsem, geçen 23 Nisan'lara yanarım.)
Ortaokul ve lisede hep seni anlattılar bana...
Dünyaya ancak yüz yılda bir gelen dahiydin...
Şahin bakışların vardı,hürriyete aşıktın...
En azılı düşmanlarına karşı bile merhametliydin,
Ama savaş meydanlarında karşında kimse duramazdı.
Aslandın, kaplandın, kartaldın,panterdin...
Özgür geleceklere açılan pencereydin.
Sözün özü benim sevgili atam;
Kodumu oturtan milli eğiticiler böyle anlatmışlardı.
Beni milli bir şekilde eğitenler,
Failatün, failatün, failatün,failün ölçü sistemini,
Niagara Şelalesi'nin yükseklik ve debisini,
Yes, it is a pencil demesini,
Deli ibrahim'in küpesini;
Bir bir kafama yerleştirdiler de;
Bana senin insan yönünü anlatmadılar.
Sigara tiryakisi olduğunu,
Rakı içtiğini,
Aşık olduğunu,
Evlendiğini,
Boşandığını,
Kim bilir kaç geceler savaş meydanlarında cesetlere bakıp,için için ağladığını,
Özlemlerini, hasretlerini,
Geleceği kazanmaya dair fikirlerini
Anlatmadılar.
Bana, bize, tüm dünya gençlerine bayram armağan etmiştin.
Armağanını, uygun adım
sol-sağ-sol
sol-sağ-sol Kutladık...
Kaçımızın ayağı su toplamıştı.
Kaçımız kıçına yediği sopa yüzünden altına işemiştik.
Biz bayramlarda bunalan gençlerdik.
Ne zaman baloda smokinli fotoğrafını görsem, 19MMayıs'lara yanarım.)
Bir yandan;
Heykellerini diktik
Dağa-taşa silüetlerini çizdik,
Her kitaba, her yazıya
Mutlaka senden alıntılar yerleştirdik.
Bir yandan;
Her işin kolayına kaçtık,
Ticarette kazık attık,
Üretim yerine kopyaladık,
Bilimadamlarını sindirdik,
Aydınları yargıladık,
Yoktan yere nice vatan hainleri ürettik,
Çoktan yere nice amaçsız gençler yetistirdik
Zeki,çevik ve aynı zamanda düzenciydik.
Eğitimi siyasete kurban verdik,
Ekonomiyi siyasete kurban verdik,
Aydınlık olması gereken gelecekleri siyasete kurban verdik.
Varlığımız siyasi emellere armağan oldu...
Benim biricik Atam;
Biz Demokles'in kılıcını sapından değil
Keskin yanından tutmayı marifet bildik.
Senin ruhunu gıdım gıdım içtik,
Tükettik...
Tükettik...
Tükettik...
Dedemden babama, babamdan bana
Politikacı tabiriyle 'enkaz devralmış'bulunmaktayız.
Bu gidişle biz, çocuklarımıza devredecek
Enkaz bile bulamayacağız...
Türk'tük, doğruyduk,çalışkanlığımız şüpheli;
Birinci vazifemiz; Türk istiklalini ve TürkCumhuriyeti'ni Ilelebet muhafaza ve müdafaa etmek,
Ülkümüz;
Yükselmek, ileri gitmekti...
Uzun bir yoldu...
Yorucu ve yıpratıcıydı...
Adidas'larımız eskidi,
McDonalds'ta mola verdik.
Belki de 'Bir Türk dünyaya bedeldir' deyişini
Biz 'Her Türk dünyaya bedeldir'anladığımız için emanetini,
1 milyon beş yüzseksen bin kat küçültmeyi becerdik...
Verdiğin en önemli görev:
Bu ahval ve şeriat içinde dahi vazifem
Türk istiklalini ve cumhuriyetini
ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir,bilirim.
Muhtaç olduğum kudretin,
Sana güvenimde mevcut olduğunu belirtir,ellerinden
hasretle öperim..."alıntıdır
Peki bide şöyle düşünelim.DÜnyaya bedel Atam Bugün Dünyaya gelse neler olur bakalım birlikte
YER: TÜRKiYE
YIL: 1938
SAAT: 09.05
ATATÜRK aramızdan ayrılıyor ARADAN ONLARCA YIL GEÇiYOR
YIL: 2008
ATATÜRK TEKRAR DÜNYAYA GELiYOR...
DOĞRUCA MECLiSE GiDiYOR,
MEMLEKET NASIL YÖNETiLiYOR GÖRMEK iÇiN...
MECLiS KAPISINDA CUMHURBAŞKANI,BAŞBAKAN,DEVLET BAKANLARI
KARŞILIYORLAR.
SALONDA EN ÖNE OTURTUYORLAR VE O GÜNKÜ ÜLKE SORULARI
TARTIŞILIYOR...
OTURUM BiTiYOR, ATATÜRK Ü MECLiS LOKANTASINA
GÖTÜRÜYORLAR,
YEMEKTEN SONRA OTELE GÖTÜRÜP YATIRIYORLAR....
ERTESi SABAH OTELDEN ALMAYA GiDiYORLAR,
ATATÜRK ÜN ODASI BOMBOŞ..!!
VE MASANIN ÜZERiNDE BiR KAĞIDA YAZILMIŞ ŞU SÖZLER VAR:
'EFENDiLER...
BEN iSTANBULA GiDiYORUM,
ORDAN BiR VAPURA BiNiP TEKRAR SAMSUNA ÇIKACAĞIM.
ÇÜNKÜ, BU ÜLKENiN BiR KURTULUŞ SAVAŞINA DAHA iHTiYACI
VAR...'
BU KADAR ANLAMLI BiRŞEY DAHA YOKTUR SANIRIM
BU ÜLKEMiZ iÇiN...
güncel Önemli Başlıklar