Kıdem tazminatı, işçinin yıllar boyunca verdiği emeğin karşılığıdır. O nedenle "vay efendim şöyle oldu, yok böyle oldu" diye bu tazminatı almamazlık yapmayın. Ne mi yapın? Oktay usta misali tarif edeyim.
- Mümkünse istifa etmeyin, kendinizi kovdurun.
- işveren sizi kovmamakta ısrar ediyorsa, şunlara iyi bir bakın: Fazla çalışma ücretim ödeniyor mu? Haftada en az 1 gün tatil yapıyor muyum? Yıllık iznimi kullanabiliyor muyum? Maaşım zamanında ödeniyor mu? Yıllık fazla çalışma sürem 270 saatin üzerinde mi? vs. vs.
- Bu sorulardan birine bile verdiğiniz cevap işinize geliyorsa o zaman "bu nedenlere dayanarak" iş akdinizi feshedin.
Bir de şunlar var ki tadından yenmez;
- Kadınsanız, evlendikten sonraki 1 yıl içinde işten ayrılın ve kıdem tazminatını hüpletin
- Erkekseniz, muvazzaf askerlik hizmeti için işten ayrılın ve kıdem tazminatını çatır çatır yiyin
- (Bak burası önemli) ilk sigorta başlangıcınız 08/09/1999 tarihinden önce ise ve toplam prim gün sayınız da en az 3600 gün ise hiçbir neden göstermeksizin ayrılın ve kıdem tazminatınızı alın.