bugün
- köpeğe ekmek verip tecavüz eden adam13
- allahın emirleri sorgulanabilir mi10
- hiç aldatmayan erkekte sorun vardır10
- albay kemal16
- sözlük abazanları kız bulduğu zaman olacaklar15
- fener niye şampiyon olmuyor diye ağlayan çocuk13
- türbanlıların açık kızlara çok öfkeli olması9
- icardi190514
- bu gece intihar edeceğim64
- galatasaray34
- midyenin 20 lira olmasına şaşıran gurbetçi10
- allah neye benzer15
- trt'nin osmanlı dizileri9
- fenerbahçe31
- son 22 yılın özeti13
- anın görüntüsü9
- hadise'nin külotla marş söylemesi30
- şarap içip entry girmek8
- hangi süper güce sahip olmak isterdiniz16
- utanmadan fenerbahçe kollanıyor diyebilmek8
- ali koç12
- kocaeli de ders basan veli9
- ilkokuldaki sevgilinizle yaptığınız çılgınlıklar11
- okan buruk'un rakiplerine küfür etmesi22
- fenerbahçe taraftarı13
- fenerbahçe 38 de 38 yapsa olacaklar10
- bütün pitbullar uyutulmalı17
- akp döneminde kürtlerin asimile olması9
- sinovac mı biontech mı12
- sözlük yazarlarına acı ama gerçek bir şey söyle8
- akp'nin galatasaray'ı destekleme nedeni8
- kulaklığını paylaşan erkek cuckold mudur8
- keyiflenmek için ne yapıyorsun9
- fettullah gülen'in ölmesi11
- kılıçdaroğlu'nun yeniden aday olacağım demesi19
- müslümanların anadili arapçadır13
- ateist ve deistler bunu açıklasın12
- karısının onlyfans açmasına izin veren erkek11
- düğün yapmak akıl dışıdır11
- allah intikam sahibidir15
- fenerbahçe amblemindeki ot11
- kur an çevirisi yapmanın haram olması34
- mauro icardi22
- ülkemde başı açık tavuk is te mi yo rum8
- fransız kızın üzerine işeyen göçmen15
- dilan dere ile evlenmek11
- sevgiliyle uyumak13
- emre belözoğlu15
- sözlüğün en iyi yazarı olmak11
- mert hakan yandaş16
grimm kardeşlerin bir tarih hırsızı olduğunu gösteren gerçek.
evet, bir kızın sarayın enceresinden saçını uzatıp yakışıklı prensi içeri alması pek tabi ki akla mantığa aykırıdır. bu hikayeyi yazanların hayal dünyasının ürünüdür bu durum.
ama osmanlı'da gerçek bir rapunzel vakası yaşanmıştır tarihte.
osmanlı'nın kuruluş yılları, orhan gazi han babamız döneminde, ceddimiz, bizans tekfurlarının üzerine akın üstüne akınlar yaparlarken bu akınlardan birinde de bugün istanbul-sultanbeyli'de yer alan aydos kalesine saldırırlar.
saldırıda muvaffak olamazlar, lakin kuşatmayı da kaldırmaz, kaleyi fethetmek için muhasaraya devam ederler ve bir çare ararlar.
işte bu kuşatma esnasında aydos tekfurun kızı bir rüya görür, Rüyasında bir kuyuya düşmüştür. Yakışıklı bir kahraman gelip onu kurtarır, elbiselerini çıkartıp onu yıkar ve temiz ipek giysiler giydirir.
tekfurun kızı bu rüyanın çok etkisinde kalır birkaç gün sürekli bu rüyasında gördüğü yakışıklıyı düşünür.
işte kız yine rüyasındaki kahramanı düşünürken, osmanlı kaleye yeniden saldırır, saldıran yiğitlerin içinde kız rüyasında gördüğü yakışıklıyı görür, bu kişi orhan gazi han babamızın silahşorlerinden abdurrahman gazi'dir.
kız, Hemen bir mektup yazarak bir taşa sarıp kuşatma birliklerinin arasına atar.
Taş, Abdurrahman Gazi'nin ayağının dibine düşer.
içindeki mektubu Rumca bilen bir askere çevirtirler.
Tekfurun kızı mektubunda, "Osmanlı birliklerinin çekiliyor gibi yapmasını, gece Abdurrahman Gazi'nin yanına güvendiği adamlarını alarak tekrar gelmesini, kaleyi teslim edeceğini" bildirir.
Gaziler planı uygulamaya koyarlar.
Bu sırada Tekfur ve adamları zafer sarhoşluğu içerisinde eğlenceye dalmışlardır.
Gece kale surlarına yaklaşan Abdurrahman Gazi'ye Tekfurun Kızı bir ip sarkıtır.
Gazi buradan surlara çıkar ve kapıları Osmanlı birliklerine açarak kalenin fethini sağlar.
Fetihten sonra ise Orhan Gazi, Abdurrahman ile Tekfurun kızını evlendirir.
onlar ererler muratlarına grimm kardeşler çıkar kerevetlerine.
iş bu Yarı gerçek yarı efsane bu hikaye, aşıkpaşazade tarihinde geçer, aşıkpaşazade'den sonra bu hikayeyi Hadidi, Hoca Saadeddin, ibni Kemal, Katip Çelebi, Solakzade ve dahası... anlatmaya, aktarmaya devam ederler. ta ki hikaye 18. yüzyılda grimm kardeşlerin kulağına gidene kadar.
sonra?
sonrası malum.
bizim öz tarihimiz, bizim öz hikayemiz, efsanelerimiz hırsızlar tarafından dünya klasikleri arasına sokulur.
tıpkı yüzlerce yıl evvel homeros'un yaptığı gibi.
"homeros ne yapmış ya la?" diye soran, merak eden varsa, onu da şöyle alalım;
(bkz: homeros bir tarih hırsızıdır/#15130396)
evet, bir kızın sarayın enceresinden saçını uzatıp yakışıklı prensi içeri alması pek tabi ki akla mantığa aykırıdır. bu hikayeyi yazanların hayal dünyasının ürünüdür bu durum.
ama osmanlı'da gerçek bir rapunzel vakası yaşanmıştır tarihte.
osmanlı'nın kuruluş yılları, orhan gazi han babamız döneminde, ceddimiz, bizans tekfurlarının üzerine akın üstüne akınlar yaparlarken bu akınlardan birinde de bugün istanbul-sultanbeyli'de yer alan aydos kalesine saldırırlar.
saldırıda muvaffak olamazlar, lakin kuşatmayı da kaldırmaz, kaleyi fethetmek için muhasaraya devam ederler ve bir çare ararlar.
işte bu kuşatma esnasında aydos tekfurun kızı bir rüya görür, Rüyasında bir kuyuya düşmüştür. Yakışıklı bir kahraman gelip onu kurtarır, elbiselerini çıkartıp onu yıkar ve temiz ipek giysiler giydirir.
tekfurun kızı bu rüyanın çok etkisinde kalır birkaç gün sürekli bu rüyasında gördüğü yakışıklıyı düşünür.
işte kız yine rüyasındaki kahramanı düşünürken, osmanlı kaleye yeniden saldırır, saldıran yiğitlerin içinde kız rüyasında gördüğü yakışıklıyı görür, bu kişi orhan gazi han babamızın silahşorlerinden abdurrahman gazi'dir.
kız, Hemen bir mektup yazarak bir taşa sarıp kuşatma birliklerinin arasına atar.
Taş, Abdurrahman Gazi'nin ayağının dibine düşer.
içindeki mektubu Rumca bilen bir askere çevirtirler.
Tekfurun kızı mektubunda, "Osmanlı birliklerinin çekiliyor gibi yapmasını, gece Abdurrahman Gazi'nin yanına güvendiği adamlarını alarak tekrar gelmesini, kaleyi teslim edeceğini" bildirir.
Gaziler planı uygulamaya koyarlar.
Bu sırada Tekfur ve adamları zafer sarhoşluğu içerisinde eğlenceye dalmışlardır.
Gece kale surlarına yaklaşan Abdurrahman Gazi'ye Tekfurun Kızı bir ip sarkıtır.
Gazi buradan surlara çıkar ve kapıları Osmanlı birliklerine açarak kalenin fethini sağlar.
Fetihten sonra ise Orhan Gazi, Abdurrahman ile Tekfurun kızını evlendirir.
onlar ererler muratlarına grimm kardeşler çıkar kerevetlerine.
iş bu Yarı gerçek yarı efsane bu hikaye, aşıkpaşazade tarihinde geçer, aşıkpaşazade'den sonra bu hikayeyi Hadidi, Hoca Saadeddin, ibni Kemal, Katip Çelebi, Solakzade ve dahası... anlatmaya, aktarmaya devam ederler. ta ki hikaye 18. yüzyılda grimm kardeşlerin kulağına gidene kadar.
sonra?
sonrası malum.
bizim öz tarihimiz, bizim öz hikayemiz, efsanelerimiz hırsızlar tarafından dünya klasikleri arasına sokulur.
tıpkı yüzlerce yıl evvel homeros'un yaptığı gibi.
"homeros ne yapmış ya la?" diye soran, merak eden varsa, onu da şöyle alalım;
(bkz: homeros bir tarih hırsızıdır/#15130396)
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar